Savaş, Cehalet ve Yoksunluk!

 

Savaş kelimesini okuduğunuzda aklınıza ne geliyor bilmiyorum ama neresinden baktığınıza göre şekil değiştirdiğini biliyorum, ispat edebilirim.

Kazananı olmayan bir eylem desem, aklınızda kaybedilen canlar gelecek ve kötü sahnelerden oluşan bir film.

 

Covid-19’a karşı ön cephelerde savaşan sağlık çalışanlarımız desem bunun bir metafor olduğunu göreceksiniz, gerekliliğini ve ciddiyetini belki de tehlikelerini düşüneceksiniz.

 

Cehalete karşı verdiğimiz savaşta ne durumdayız peki? Hiç araştırma yapmadan, içinizden geçenleri merak ediyorum. Ne düşünüyorsunuz?

Bir başka sahne getirmek istiyorum gözlerinizin önüne,

 

Televizyonda birden yayın kesilir, tüm kanallarda, radyolarda aynı anons;-Eli silah tutan herkes cepheye!

Sizce de eli kalem tutan herkesin bu savaşa destek olması gerekmiyor mu? Sen, Ben, Arkadaşın, tanıdığın, komşun, yani herkesin bu savaşa destek olmaya gücü yok mu?

 

Yaşadığımız yoksunlukların temel sebebiyle yani cahillikle mücadele etmemiz gerekmiyor mu?
 

Bu soruların sorulup, yeter artık denilen ve farkındalık yaşanan bazı kritik anlar olur insanların hayatında, ben size kendi kırılma noktamı anlatmak istiyorum, belki sizin kırılma noktanıza destek olmak istiyorum.

Yapay zeka alanında çalışmalar yaparken bilgisayara bir şeyler öğrettiğimiz bir evreden geçiyordum. Nasıl öğreteceğimi öğrenmeye çalışırken acaba ben nasıl öğreniyorum? İnsanlar nasıl öğrenir ? soruları aklımda belirmeye başladı. Merak ya araştırmaya, öğrenmeye ve test etmeye başladım. Nasıl öğrendiğimi hiç bu farkındalıkla incelememiştim.

 

Alaaddin’in sihirli lambasını bulduğumu fark etmem uzun sürmedi, bu lambanın bir farkı vardı tabi, Sihirli lambadan bir cin çıkar ve 3 dilek hakkı verir. ”Dile benden ne dilersen...” Her şeyi dileyebilirsin... peki ya daha fazla dilek hakkı dileyebilir misin?

Öğrenmeyi öğrenmek işte böyle bir hazineydi. Herkesin bu hazineye sahip olabiliyor olması ise bu hazinenin aslında en değerli yanı diye düşünüyorum.

 

 Şimdi sizleri savaş alanında bir gezintiye çıkaracağım. Cehalete karşı verdiğimiz bu savaşta, en ön cephede kimler var? Aklına öğretmenler gelenler için onlar subaylarımız, ben erlerimizden bahsediyorum, öğrenciler. Bu savaşa katkıda bulunmak istiyorsanız önce öğrencileri anlamanız gerekiyor, aradan belki yıllar geçti ama aslında çok zor değil, son zamanlarda hiç bir eğitime katıldınız mı? Bir şey öğrenmeyi denediniz mi?
 

Size hem bu savaşa katkıda bulunmanızı sağlayacak hem de en değerli hazinenizi bulmanızı sağlayacak bir önerim var. Bir şey öğrenecekseniz eğer lütfen öğrenmeyi öğrenin ve bir şey öğretecekseniz eğer öğrenmeyi öğretin.

İnsan nasıl öğrenir diye araştırdım demiştim ya, görerek öğreniyoruz genellikle, rol modellerimiz oluyor taklit ederek öğreniyoruz. Sadece öğrenerek etrafınızdaki insanlara da öğrenmeyi öğretme şansınız olduğundan bahsediyorum. Bu savaşa öğrenerek, araştırarak, okuyarak destek olabilirsiniz. Ve öğrendiklerinizi, öğrendiğinizi göstermekten çekinmeyin.

 

Okur-Yazar oranı diye bir tanım var bildiğiniz üzere, en son ne zaman yazdınız? Kimse annesinin karnından kağıt kalem ile doğmadı ya, çok geç değil okumaya, yazmaya yeniden başlayabilirsiniz. Kimseye yazamıyorsanız bana yazın mesela, neyi öğrenmek isterdiniz onu yazın, nasıl öğrendiniz onu yazın, bir hikaye yazın, içinizden geleni yazın. Öğrenin, öğretin ki bu cehaletten ve yoksunluktan kurtulalım artık.

Öğrenmeyi öğrenin demişken bu işin püf noktalarına değinmeden olmaz, detaylı bir yol haritasını bulmak için yazılarımı takip edebilirsiniz ama bir yol var ki hepsinden öte,

Küçük bir çocuk en çok ne yapar? O çocuk ki hayatının küçücük döneminde milyonlarca şey öğreniyor, en iyi öğrenici onlar değil mi? İzleyin küçük çocukları, göreceksiniz ki defalarca soru sorarlar, defalarca denerler, düşerler, düşerler ve tekrar kalkmayı denerler, işte en temel püf noktası bu merak edin, sorun, deneyin. Göreceksiniz ki öğrenmek içinizdeki çocuğu yeniden canlandıracak.

Fehmi Atican / This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.

 

Comments powered by CComment

Bize Ulaşın

Halim Meriç İş Merkezi Cemal Sururi Cd. No:25/18 Şişli İstanbul

  • dummy0532 255 97 82

E-Bülten

E-posta adresinizi girin, size daha fazla bilgi gönderelim...

Ara