2022 Yılına Girerken!

2020’nin Mart ayından itibaren, dünya,COVID-19’un etkisine girdi. Covid-19, “alışkanlıklarımızı” değiştirmekle kalmadı,çoğu kişi,“birey” olduğunun ve olabileceğinin de farkına vardı. “Bireysellik”, hem olumluluk, hem de olumsuzluk olabilir; “bencillik” ise hem iyi, hem de kötü olabilir.“Sağlıklı bencillik”, kendi gereksinimlerimize zaman zaman öncelik verebilmektir.“Kötü bencillik” ise yalnızca ya da öncelikle kendi “çıkarını” öncellemektir. Kişinin, bireyselliğini ve davranışlarını dengede tutması çok daha sağlıklı ve önceliklidir.

Günümüzde, bireyin yapması gereken nedir?

“Birey” olarak daha çok sorumluluk almak olduğunu düşünüyorum.

“Yakınmak, suçlamak ve atâlet içinde olmak”, bir çözüm yolu değildir!

İlber Ortaylı’nın şu sözü de ne kadar doğru: “Herkes kendi talihinin mimarıdır.Yaşam, derbederlik ve tembellik için çok uzun fakat hırsla yağma ve haydutluk yapmaya değmeyecek kadar kısadır. Yaşam, düşünce ve duygularla çalışacak ve de resmedilecek bir kompozisyon, aynı zamanda mantıklı yazılacak bir rapor gibidir. Yüzümüz, her zaman yaşadıklarımızın aynasıdır!”

“Maske takmak”, “toplumsal mesafe”ye dikkat etmek... Aşılarımızı geciktirmeden yaptırmak... Bunlar, bizim için daha öncelikli bireysel sorumluluklarımız olmalı diye düşünüyorum.

Babamın rahatsızlığı nedeniyle her gün Medicana(Ataşehir) hastanesine gidiyorum. Hastane, yeni bir hastaneden çok, oteli andırıyor. On asansör var. Asansöre en fazla dört kişinin binmesi için yerleri işaretlemişler. Ziyaretçileri geçtim; bu kurala en az uyan, hastane çalışanları, hemşireler ve doktorlar. Bazen sözle de müdahale etmek zorunda kaldım. “Sabırlı olmak”, yaptığımız ve yapmayabileceklerimizi sağlamakta o kadar önemli bir çaba ve özen konusu ki! Zekâ ya da deneyim ile de gelişmiyor. Kendini “üstün” gören kişi, daha da sabırsız oluyor ne yazık ki.

2021 yılına baktığımda daha çok ne görüyorum?

Işık hızında değişen bir dünya. Dijitalleşen ve doğal âfetlerin arttığı bir dünya.

Başka ne görüyorum?

Artan yoksulluk, açlık, işsizlik, umutsuz/işsiz gençler, çöken eğitim ve sağlık düzeni.

Daha neler görüyorum?

Yeteneğin daha da öne çıktığı. Yetenek ve tutkunun, eğitimin çok ötesine geçtiğine tanık oluyorum. Öte yandan, yozlaşan ve değerini kaybeden insanlık.

İş dünyası da değişiyor. Çalışanlar, evden ya da karma düzenle çalışmak istiyor.

Hiç unutmam, bir iş görüşmesinde görüştüğüm biri, bana şu soruyu yöneltti: “Evden mi,ofisten mi?” Bu soru, zihnimde ve bakış açımda çoğu ayrıntıyı değiştirdi!

İş dünyasında, “sadakat”, hem patronlar, hem de çalışanlar açısından yerini “değerlere” bıraktı. Bu ne demek? “Çalışanlar, çalıştığı kuruluşun değerleri, kendi değerleri ile örtüşüyorsa o kurumda çalışmayı yeğliyor. Öte yandan, çalışanlar, yeterli ücret almak istiyor. Ücretler, çoğu kurumda gizli kalmamaktadır. O nedenle, her çalışanın beklentisi, “âdil bir ücret düzenidir”.

Çalışanlarımla bir gün, yirmibir yıldır genel müdürlük görevini yürüttüğüm, Infonet’in ortak değerlerini belirlemek için bir toplantı düzenledim.

Sonuç ne mi çıktı?

“ADÂLET”

Neden, Adâlet?

Çünkü, toplumumuzda en eksik olarak gördüğümüz, en çok aradığımız, en çok olmasını istediğimiz, “ADÂLET”de ondan. Ancak koşullar, olanaklar, haklar ve fırsatlar bağlamında aranabilecek ve sağlanabilecek “eşitlik”, adâlet ile karıştırılmadan sürekli yan yana olmak zorundadır.

Tüm başarı öykülerinin yolu, sevgi ve tutkudan geçiyor. Yaşamı, kişilerive işini sevmekle mutluluk ve başarı geliyor. Uruguay eski devlet başkanı Jose Mujica’nın da dediği gibi, “Bazen iyi olan kötüdür, bazen de kötü olan iyidir.” Denemeden bilemeyiz.

Bana göre başarısızlığın bir numaralı nedeni: “Başlamamak ya da denememektir.”

2022 yılı için üzerinde çalışılmasını ön gördüğüm hedefleri/alışkanlıkları/süreklilikleri de paylaşmak isterim:

     • Yaşamdaki amaç ve hedeflerimizi belirleyelim (bütçemiz uygunsa bir koç ile de çalışabiliriz)
     • Öz-disiplinimizi sürdürelim (çoğu sürecin başı ve ortası, disiplindir)
     • Çok yönlü olalım (işimiz dışında birden fazla hobi ve uğraş edinelim)
     • (Daha) Çok okuyalım (her ay farklı konularda en az iki kitap okumayı hedefleyelim)
     • Sağlıklı beslenelim (bütçemiz uygunsa diyetisyen eşliğinde)
     • Düzenli olarak spor yapalım (bütçemiz uygunsa bir “spor eğitmeni” ile)
     • Kendimize nitelikli boş zaman ayıralım
     • Her gün yeni biri ile tanışalım
     • Rol modeli belirleyelim
     • En az iki dil öğrenelim
     • Zamanımızı planlamayı ve daha verimli kullanmayı öğrenelim
     • Etkili Dinleme konusunda kendimizi geliştirelim
     • Kötü alışkanlıklarımızın yerine iyi alışkanları koyalım
     • Sosyal medyaya, NETFLIX ve televizyona ayırdığımız zamanı sınırlandıralım
     • Aynı/yakın saatte yatalım ve kalkalım (günde en az 7 saat uyumayı hedefleyelim)

  
2021 yılında, bana en çok değer katan, yazdığım bu yazıları tek tek okuyan ve düzenleyen B Biledeğil’e ( Bbiledegil.com) teşekkürlerimi iletmek istiyorum. Ayrıca, sevgili Fehmi Atican’a, tüm yazılarımın daha çok okunmasını sağlayan, o harika yaratıcı kapak tasarımları için teşekkür etmek isterim.

Yazımı da B’nin güncesinden bir alıntı ile derinleştirmek isterim.

Kimlik, kişilik ve kendilik arasındaki ilişki ve farklar nelerdir/nasıldır?


B (bile değil): Kimliğimiz, topluluk ya da toplumda bulunan kişilerden, gövdemiz üzerinden, kayıtla, yazılı belge olan kimlikle, kemik, parmak/el/ayak izi, retina ve DNA gibi verilerle gözlemlenilen bir ölçüttür. Kişinin tensel varoluşu, belirlilik; tinsel varoluşu ise erekliliktir. Düzenin ve/ya da çevrenin etkisi ve katkısı ile oluşturulmuş olandır.

Biz, gövdemiz, kaşımız ya da gözümüz değiliz. Kişiler de "kadın" ya da "erkek" değildir. Dişil ve eril gövdesine[/hayvanına] sahip varolanlardır. Bütünlük olarak gövdeleriyle birlikte fakat anlam, değer ve haklar olarak sadece insandır.

Kişilik ise zihnimizde, düşüncelerimizde, dilimizde ve eylemlerimizde, çevremizle ve ilişkilerimizde, yaptıklarımızda değil yapmadıklarımızda/yapmayabileceklerimizde yansıyan; kişinin, kendi takip ederek ancak farkındalıkla, bilgisi, görgüsü, kültürü, sabrı, tahammülü, tenezzülü, ilim ve irfanı, aşk ve şevki ile ve de yokluk ile oluşturabildiğidir.

Kendilik ise bilinenin bilenini aramakla...

SABIR GEREK EVVELÂ

SONRA TAHAMMÜL

SONRA TENEZZÜL

SONRA İLİM, İRFAN GEREK

SONRA AŞK, ŞEVK GEREK

SONRA YOKLUK

EN SONUNDA KİŞİLİK! [oluşur]


2022 yılı için ana paylaşımım da şu olacaktır; “Merakımızın ve tutkularımızın peşinden gidelim. Dış dünyanın, bizi çekemeyen/kıskanan kişilerin “olumsuz titreşimlerinden” uzak duralım. Daha da önemlisi, yaşamda sahip olduğumuz en önemli armağanın, “birey” olmanın değerinin ve gücünün farkına varalım.

“Her birimiz”, tekiz...

“Her birimiz”, benzersiziz...

“Her birimiz”, dünyanın olumsuz “koşullarını/sonuçlarını” değiştirebilmek için de varız/var olabiliriz.

Zorluklar, ıstıraplar, haksızlıklar, engeller sürekli olabilecektir.

Onların tek bir yönelimi var!

Bizi biz yapan özümüzü bulmamız, kendimizi daha iyi tanımamız ve olmak istediğimiz kişiye dönüşmemizi sağlamak...

"Kişiye en çok ıstırab veren; hayal kırıklıkları değil yaşaması olanaklıyken, yaşayamadığı mutluluklardır." - Dostoyevski

1995’te çıkardığı “Boombastic” albümüyle tüm dünyada şarkı dizinlerini altüst eden, dünyanın en iyi reggae müzisyenleri arasında gösterilen Shaggy ne demişti?: “Para her zaman önemlidir, kendimizi kandırmayalım. Yaşamdaki önceliklilerden biri, sonraki kuşaklara yetecek zenginlik yaratmak ve ardından çocuklarımızın ne kadar şanslı olabileceğinin ön koşullarını sağlamak... Yılbaşı kararları konusuna gelirsem, yeterince kararlı biri olamadım. Asla oturup “Bu yıl benim devrimim olacak!” demedim. Her şeyi olabildiğince planlarım ve uygularım. Örneğin,06 Ocak’tan itibaren nerede olacağımı, neye başlayacağımı biliyorum. Şubat’ta nerede olacağımı biliyorum, Mart’ta nerede olacağımı biliyorum, Nisan’da nerede olacağımı biliyorum. Tüm projelerim başlıyor ve ben ne yapacağımı sıraladım bile…”

2022 yılının hepimize daha çok mutluluk, başarı, huzur, sevinç getirmesi ve çok daha önemlisi sağlığımızı sürdürerek, yaşamın ve kendi “hızını” yeterince yavaşlatabilen bilge bir zihinle yaşanması dileğimle…”

“Kendimizden hiçbir zaman vazgeçmeyelim!”

Sevgilerimle,

Taner Özdeş

 

---

Bu yazının dil bilgisi düzenlemeleri,
FaRkLaR Kılavuzu/Sözlüğü (FaRkLaR.net )
tarafından sağlanmıştır.

Comments powered by CComment

Bize Ulaşın

Halim Meriç İş Merkezi Cemal Sururi Cd. No:25/18 Şişli İstanbul

E-Bülten

E-posta adresinizi girin, size daha fazla bilgi gönderelim...

Ara