Kendinizi çok önemsemeyin !
Kendinizi çok ciddiye de almayın !!
Geçen sene, sevgili dostum Faik Kuter’i - Ford firmasını - ziyarete gitmiştim.
Çıkışta, hediyelik eşya dolu bir masa gördüm.
Çok beğendim.
“Ben alabilir miyim? “ diye sordum.
“Tabii ki maaşınızdan kesiyoruz .”
“Ama ben burada çalışmıyorum ki! “
Yetkili düşündü ve bir çözüm buldu.
Zihinsel engelli çocukları okutan bir okula yardım yapmıştım. Ford da bu okula destek oluyormuş.
Hiç bir yerde bulamayacağınız, el yapımı
bu çocukların yaptıkları harika şeylerin
fotoğrafını paylaşıyorum.
Kendinizi çok ciddiye almayın.
Bu dünyaya bir miras bırakmak istiyorsanız,
Tek yapmanız gereken şey, bu dünyada
ihtiyacı olan bir insana yardım etmektir.
Dünyada en büyük mutluluk,
başka bir insanı mutlu etmektir.
Gerçek ve tek mutluluk da bu zaten.
Bu iyiliğin “maddi” olması da gerekmiyor..
Birisini tebessüm ettirmek.
Birisini güldürmek.
Tanımadığınız bir çocuğa gülümsemek
Birisine tavsiyede / öneride bulunmak
Birisine teşekkür etmek.
Birisine kitap okumak
Birisine referans olmak
Birisine iş bulmak
Birisini dinlemek ...
“Hiçbir şey yapmıyorsanız, sahip olduklarınız için bolca şükretmek.”
Bugün Edirne’deki 160 ortaokul öğrencisine gönüllü Zaman yönetimi eğitimi vereceğim. Yüzlerindeki mutluluğu şimdiden hayal ediyorum . O nedenle bu fırsatı bana verenlere hem minnettarım , hem de çok mutluyum
Rahibe Teresa, kendini yoksullara yardım etmeye adamış bir kadın ve Roma Katolik cemaati olan Charity Misyonerler Düzeni’nin kurucusudur. 20. Yüzyılın en büyük hümanistlerinden biridir.
Şu sözleri ne kadar anlamlı :
"Bizler, yaptığımız şeyin sadece okyanusta bir damla olduğunu hissediyoruz. Ama okyanus, bu damla olmasaydı eksik olurdu."
Yılın son haftası insanlara iyilik yapmak için çok anlamlı bir hafta. Dünyanın çirkin yüzünü, kalbimizin güzelliği ile örtmek mümkün..
Dünyayı sadece sevgi kurtarır, sevgi için çaIışaIım.
Sevgilerimle
Taner Özdeş
Comments powered by CComment