Bizi hangi program yönetiyor?

Bugün çok saygı duyduğum bir iş adamı ile sohbet ediyoruz. “Dünya sınıfta kaldı. Avrupa sınıfta kaldı. İnsanların ne kadar bencil olduğu ortaya çıktı. Herkes kendisini düşünüyor. Trump bile seçimlere yatırım yapıyor.”dedi.

“Hangi ülkede farklı ki !”

Kişisel gelişimci olarak bu sözlere yorumum; insan zaten bencil bir varlıktır. Bulunduğu ortama göre şekil alır.

Bu krizde en önemli faydayı aile yaşamına dönerek kazandık. Kadınlar tekrar temizlik ve yemek yapmaya; erkekler de ev işlerine katkıda bulunmaya başladılar. Ailece birlikte yemek yeniyor, daha çok sohbet ediliyor. Bu yaşam biçimi aslında çok uzaklaştığımız bazı değerlerimizi geri kazandırıyor.

Bir toplumda birlik ve beraberlik yok ise, burada halkı olduğu kadar o ülkeyi yöneten liderleri de sorgulamak lazım. Birlik ve beraberlik duygusu değerlerle alakalıdır.

Bu yazımda, Internette elden ele dolaşan, “ Corona günlerinde kim olmak istiyorum?” dairesini sevgili Reyhan İldaş ile birlikte yorumladık.

Kişisel gelişim danışmanı Reyhan İldaş’ın yorumu şöyle:
“Seçimlerimiz bizi biz yapanlardır.
Corona günlerinde konfor alanında kalmak sana daha kolay ve rahat gelebilir.
Çünkü orası senin alıştığın alandır.
Beynimizin ilkel kısmı olan “amigdala” bizi alışkanlıklarımızdan çıkarmak istemez,
çünkü bu alanın dışını risk olarak görür.
Beyin yeni bir şeyi 21 günde öğrenir. Yani öğrenmek istediğin yeni şeyler şu an sana 21 gün sonra artık alışkanlığa dönecek demektir. O zaman sadece bir şey ile başlayabilirsin.
Seni sen mi yönetiyor yoksa korkuların mı ?”

Seçimlerimiz bizim bilinçaltı programımız veya alışkanlıklarımızdır.

Reyhan’ın yine kendi bloğunda, DEM makalesinden bir bölümü paylaşmak isterim:

Bir gün Hoca öğrencisine öğüt vermektedir: “Bilgi herkeste var! Sen de en az benim kadar bilgilisin. Buna rağmen hala öğrenci olmaya devam ettiğini bir düşün lütfen. İkimizin arasındaki tek fark "DEM’"dir. Yaşam boyu aldığın bütün bilgilerin, bilince dönüşme sürecine DEM denir. Bu aynı zamanda hakikatin, zihinden kalbe akmasıdır! Sen demlenmeye devam ediyorsun evlat… Birini özgürleştirmek isterken, onu daha bağlı hale getirmediğinden emin olmalısın, aksi halde bunun adı paylaşmak değil karşındakinin ilerlemesine engel olmaktır. Maddi ve manevi şekilde dengede olmak çok önemlidir.”

Bizi köleleştiren, içimize korkuyu eken yüzyıllarca miras aldığımız genetik kodumuz ( buna DNA da deniyor), anne ve babamızın kaygı, endişe ve korkuları, çevremiz, kültürümüz, eğitim sistemiz, kısaca yaşam boyu yaşadıklarımızdır.
“Zengin Baba Yoksul Baba”, kitabının yazarı Robert Kiyosaki, gerçek hayatından örnek vererek, fakirlik ruhunun bize ailemizden miras kaldığını söylüyordu. Eğitim sisteminin ve ailemizin de bizi aynı şekilde fakirliğe teşvik ettiğini söylüyordu. Tabii ki kötü niyetle değil.

İnsanın beyni iki bölümden oluşur, bilinç ve bilinçaltı. İnsan beynini bir yazılım olarak düşünün. Beynimizde iki yazılım çalışıyor. % 5 Bilinç ve % 95 Bilinçaltı.

Bilinç, eğitimlerden, televizyondan, internetten , kitaplardan, seminerlerden öğrenir. Bilinçaltı ise öyle öğrenmez. Bilinçaltı, 0-7 yaşında tüm duyularında aldığı bilgiyi (o yaşa kadar bilinç gelişmediği için) direk doğruymuş gibi kaydeder. Ne duymuşsak, görmüşsek, tatmışsak, hissetmişsek, dokunmuşsak bilinçaltımızda depolanır.

7 yaşından sonra nasıl öğreniriz?
Tekrarla. Pratikle . Duygusal deneyimle. Öğrendiklerimiz otomatik alışkanlığa döner.
Araba kullanmak gibi .
Beceri ve alışkanlık kazanmak tekrarla oluşur..

Bilinçaltı değişimi sevmez! Değişim bilinçaltı için bir tehditten başka bir şey değildir.
Bilinçden bir emir gelmedikçe her şeyi bilinçsizce yerine getirir.

Öğrenmek dört basamaklıdır. Bilinçsiz yetersizlik. Bilinçli yetersizlik. Bilinçli yeterlilik, Bilinçsiz yeterlilik. Bir şeyi yapmak artık doğal ve otomatik hale gelmişsse, farkında olmadan o şeyi yaparız. Bilinçsiz yetersizlik ise, bilmediğimizi bile bilmeyiz.

İnsanın bir başka öğrenme biçimi, zihnimizi kendi kendimize telkinle programlayabiliriz. Kendimize konuşmak gibi, kendimize söylediklerimiz gibi. Sürekli kendimize olumsuz bir şekilde konuşursak, bir süre sonra davranışlarımızda değişmeye başlar. “ Böyle saçma şeyler yapma, sen beceremezsin. Senden bir şey olmaz, senin şansın yok, Dünya adaletsiz vb.”

Hayatınız sizin bilinçaltı yazılımınızın bir yansımasıdır. Çünkü, beyninizin yüzde 95’inin programı bilinçaltından gelmektedir. Hayatınızı değiştirmek için iki şey yapabilirsiniz; Bilinçli programa göre yaşayabilirsiniz (mindfulness) veya bilinçaltı programınızı tekrar yazabilirsiniz.

Şöyle düşünün, bilinçaltınız sizin tüm arzularınızı, hayallerinizi isteklerinize ve tutkularınız ile uyumlu hale gelseydi ne olurdu?

Bu yazı burada bitiriyorum. Haftaya ise, Corona dönemimde kendimizi nasıl geliştirebiliriz, onları yazacağım.

Son 3 haftada konfor alanımın dışında BEN neler yaptım?

Evde spor, Linkedin’i pazarlama aracı olarak kullanmak, kendi videolarımı çekmek, Instagram ve Zoom’da canlı seminerler ve söyleşiler yapmak. Elimi daha çok yıkamasını da öğrendim ?
Sadece 3 haftada!

Siz bu üç haftada konfor alanınızın dışında neler yaptınız?
Paylaşırsanız, bu bilgiler beni takip eden binlerce insana ilham olabilir...

 

Sevgilerimle,

 

Taner Özdeş

 

Comments powered by CComment

Bize Ulaşın

Halim Meriç İş Merkezi Cemal Sururi Cd. No:25/18 Şişli İstanbul

E-Bülten

E-posta adresinizi girin, size daha fazla bilgi gönderelim...

Ara