Cortina Kayak seyahatim

Çalışmak kadar dinlenmek de insanın başarısı ve üretkenliği için önemlidir. “Kendimi yormayı seven biriyim” annemin benim hakkimdaki tabiri ile.

Kendi bakış açım ise; “ üretmeyi, yaratmayı ve farklı insanlar ile zaman geçirmeyi seviyorum.”

“Dinlen,” adlı bir kitabı okuduktan sonra, verimli ve üretken çalişmak için dinlenmenin öneminin bir kere daha farkına vardım. Bu da dinlenme konusuna farklı bir gözle bakmamı sağladı.

Çalışma ritüellerim gibi, kendimi dinlendirmek konusunda da farklı rütellerim vardır. Her sabah 6.15 - 8.30 arasinda kendime muhakkak zaman ayirirım; kitap okumak, spor yapmak, haberleri izlemek ve kahvaltı etmek için.

Yıllık planlarımın içine uzun ve kısa tatillerimi en az 3-4 ay öncesinden ayarlarım.

Her sene bir hafta yurtdışı ve iki üç defa yurtiçi kültürel seyahate çikarim. Ayrıca bir hafta da yurtdişina kayağa giderim.

Özellikle kayak seyahatlerim benim için çok önemli ve vazgeçilmezdir. 15 yil ailece kayağa gittik. Son iki yildir, eşimin kayağı bırakması, çocuklarımla zaman uyuşmazlığı sebebiyle, kardeşim ve eniştem ile seyahat ediyorum. Eniştem Ali Gençsoy iyi bir kayakçı olduğu için, kayak konusunda kendimi de sürekli geliştiriyorum.

Bu sene İtalya’nın meşhur kayak merkezi Cortina’ya gitmeye karar verdik. Venedik üzerinden iki saatlik otobüs yolculuğundan sonra bu doğası ile ünlü butik şehrine variyorsunuz.

Cortina, geleneksel bir İtalyan şehri. Kışları kayakçılara, bahar ve yaz aylarında ise, dağcılara ve trekking yapanlara hizmet veriyor. Şehir çok şirin, birçok dünya markası dükkan, her damak zevkine uygun restoran, pastane, kafe ve barlar mevcut. Şehir merkezinde 1 adet kilise bulunmakta. Ulaşim otobüs ile heryere sağlanabiliniyor.

Avrupa’nın en önemli ayırt edici özellikleri arasında belediyelerin, sosyal hizmetlerin kusursuzluğu ile işletmelerin kurumsallığı ve çalışanlarıni profesyonelliği gelmektedir.

Kaldığımız otelin önünden kayak merkezlerine 15 dakikada bir otobüs kalkıyordu. Skipass’ınız var ise, kayak merkezlerine giden otobüslere para vermiyorsunuz. Dönüşte de otobüs ile otelinize dönebiliyorsunuz.

 

Diğer yandan, Avrupa’da hizmet pahalı; örnek verecek olursam 1 km mesafedeki kayak merkezine taksi ücreti 15€. Kayağınızı kiraladıktan sonra 500 mt mesafedeki otele kayaklarınızı 8€’ya taşiyorlar.

Kayak merkezleri 8.30 da açılıyor, 17.00 de kapanıyor. Sağlık ve acil hizmetler, eksiksiz veriliyor. Her yerde tabelalar ve acil müdahale merkezleri mevcut.

Cortina’da yaşam saatleri de bizden farklı, güne erken başlıyorlar; kayak saat 9 gibi başlıyor. 17.00-20.00 arası şehirde alışveriş ve barlar çok yoğun. 22’den sonra sokaklarda insan bile göremiyorsunuz. Barlar bile 23.00 de kapaniyor.

Barlarda sohbet çok popüler, insanlar sohbet etmekten keyif aliyorlar; cep telefonu kullanimi ülkemize göre az; insanları ender sürekli cep telefonuna bakarken görüyorsunuz. Sokaklarda korna sesine çok ender rastlıyorsunuz, insanlar birbirine saygılı, yazılı olmayan birçok medeni yaşam kuralları eksiksiz uygulanıyor. Sıraya girmek, garsonları sözlü veya el/kol hareketleri ile çağırmamak, yüksek sesle konuşmamak gibi görgü ve saygı kurallarını hemen gözlemliyorsunuz. İnsanlar birbirlerini tanımasalarda, karşılaştıklarında gülümseyerek, birbirlerine “merhaba, günaydin, iyi akşamlar, lütfen, teşekkür ederim,”sözcüklerini cömertce kullaniyorlar.İnsanlar, ülkemizde olduğu gibi birbirleri ile ilgilenmiyorlar, kendilerini mukayese etmiyorlar.

Servis ücreti (bahşiş) bazı restoranlarda hesaba dahil ediliyor. Çalişanlarda bahşiş beklentisi yok gibi davranıyorlar. En önemli kural her zaman sıranızı beklemek zorundasınız.

Cortina’da kayak bir yaşam tarzı. Dağlar yüksek olduğu için, teleferik ile en tepeye çikmaniz gerekiyor.. Ülkemizde kayak “ zengin sporu” olarak biliniyor. Kayak kaymak için alanların kısıtlı olması ve sezonun çok kısa olması sebebiyle otel fiyatları ve kayak kiralamak ülkemizde Avrupa’ya göre pahalı. Fiyatların yüksek olması, insanımızın soğuğu sevmemesi, ülkemizde bu sporu sadece şanslı bir azınlığın faydalanmasına sebep oluyor. Aileler de çocuklarını kayak spor konusunda teşvik etmiyorlar.

Kayak seviyeleri ülkemizin çok üstünde, insanlar orta veya üst seviyede kayiyorlar. Dağlar yüzsek ve dik. % 55-65 eğiliminde kayabiliyorsunuz. En kısa pist 1 kilometre (km) . 3-4 km pistlerde var. Aynı günde iki farklı dağda kayma imkanınız var veya 3000 metreye tirmanip, off pist ( pist dışı) bol karda kayabilme imkanınız da var. Helikopter ile daha yüksek dağlarda da kayabilirsiniz.

Ülkemizde kayak merkezi ile oteller arasında yükseklik farkı azdır; oteller 1.000 metrede iken, en yüksek dağlar 1.800- 2.000 metredir. Avrupa’da ise oteller 500-1000 metrede iken, kayak kayilan dağlar 2.500- 3.200 metredir. O nedenle dağlarda birçok sosyal faaliyetde organize edilmiştir; birçok kafe ve restorana rastlarsınız, bu da kayağı bir spordan çok bir yaşam tarzına dönüştürür.

Neden kayak kaymayı seviyorum?

Kayak, benim için;

özgürlüktür, maceradır,
zihinsel meditasyondur.

Ayrıca, vücudunuzun bütün bölgelerini çalıştırır.

Güneş ve oksijeni gün boyu yoğun bir şekilde vücudunuzda hissedersiniz.

Kayak kayarken düşünen veya mutsuz olan hiç bir insanarastlamadım!

çünkü, kaymak mutluluk verir.

Kayak kaymak, pahali ve zor bir spordur. Ben ortalama günde 3.5 - 4.5 saat arasında kayiyorum. Ortalama bir kayiş 10-15 dakikadir. Öğlen yemeği dişinda ara vermeden bu kadar süre kaymak için iyi bir kondisyona ihtiyacınız vardır. İyi seviyede kayak bilmiyorsaniz, Avrupa’da kayak grup derslerini makul fiyata alabilirsiniz. Ülkemizde kayak dersi fiyatları çok yüksek ve yetersizdir.

Kayak sporu sadece kaymak olarak görülmemelidir, kayak sonrasını da yapılan sosyal faaliyetleri de kapsar. Kayak sonrasında insanlar kafe ve barlarda içki ve kahve içip günün yorgunluğunu atarlar. Bazen happy hour adı altında müzikli partiler düzenlenir. Akşam yemekleri 19-22.00 arasında yenir, saat 23.00 de herkes odasına dinlenmek için çekilir. Kayak disiplinli bir spor ve yaşam tarzıdır.

İyi bir kayak için güneşe, kaliteli kara ve 8-12 derece arasında bir havaya ihtiyaç duyarsınız. Zemin olarak buz ve erimiş kar en az tercih edilen kar cinsidir. İyi bir kayağınız ve ayakkabınız yoksa kayaktan tam performans ve zevk alamazsınız.

Bu sene seçtiğimiz yer, kayak pistleri, hava ve güneş konusunda çok şanslıydık. Doya doya kaydık.

Avrupa’da bütçenize göre ( ucuzdan pahalıya ) Bulgaristan, Avusturya, İtalya, Fransa ve İsviçre’de kayabilirsiniz. Kaymak için en ideal ay Şubat ayidir.

Cortina ise harika bir seçim oldu. Kaldığımız otelden de çok memnun kaldık.

Kayak bana göre sadece bir spor değildir; benim için bir yaşam tarzıdır; bir yerde dinlenmek, şarj etmek, düşünmek ve hayattan keyif alma ritüelimdir.

Bu seyahatte bana eşlik eden kardeşim Ayşe’ye ve bana kayağı daha da zevkli hale getiren eniştem Ali ‘ye çok teşekkür ederim. Onlar sayesinde her sene bir haftalık kayak tatilimi keyifle sürdürmeye devam edebiliyorum. Tabii ki eşim Neylan’a da bana bu özgürlüğü tanıdığı için müteşekkirim.

İnstagram adresimden ( tanerozdes) Cortina seyahatimin önemli anlarını görebilirsiniz.

Bir sonraki kayak seyahatimiz için şimdiden araştırmaya başladık bile⛷

sevgilerimle,

Taner Özdeş

Comments powered by CComment

Bize Ulaşın

Halim Meriç İş Merkezi Cemal Sururi Cd. No:25/18 Şişli İstanbul

  • dummy0532 255 97 82

E-Bülten

E-posta adresinizi girin, size daha fazla bilgi gönderelim...

Ara