Kaldığım otelin restoranında çoğunluk Arap turist. Aynı otele 30 senedir gelirim. Otelin adı Swissotel, İstanbul’un en tercih edilen otellerinden biri. Daha önce Avrupalı müşterisi olan otel son 3 yıldır tamamen Arap ülkelerinden gelen turistleri konuk ediyor. Swissotel’de toplam müşterilerin en az yüzde 80’i Arap turistti. Aslında bunu yazarken kendime kızıyorum; ben kimim ki önyargı ile ülkeler arasında bir tercihte ve ayrımcılıkta bulunuyorum. Aynı otelde bugün birçok ülkeden kişi ile sohbet ettim, ama çoğunluk Arap. Arapların giyim tarzından davranışına kadar bizden çok farklı bir topluluk olması sebebiyle kabul etmekte herkes zorlanıyor. Tamamen bir önyargı!

Oğlum Cem, üç senedir Kanada’da yaşıyor. Bu sene bayramda onu görmek için önce Toronto’ya sonra da hep birlikte Vancouver’a gittik. Türkiye için Kanada gidilmesi oldukça pahalı ve uzak bir ülke; bundan 10 yıl önce bizim için anlam ifade etmeyen bir ülke iken bugün Kanada’da yaşayan Türk sayısı 70,000 kişi, bunun çoğu öğrenci.

Türkiye’den son bir yılda 259,000 kişi yurtdışına göç etmiş. Yaşları 25-29 arasında. Yunanistan’a bile son sekiz ayda 3,000 kişi göç etmiş. İngiltere, Hollanda, Portekiz ve İspanya en çok Türkiye’den göç alan ülkeler. Bu göçün ana sebebi neydi?

Ülkemiz bir cennet. Kültürel anlamda dünyanın en zengin ülkelerinden birisiyiz. Ülkemiz bir Afrika ülkesi değil. Her türlü zenginlik var, ama çoğumuz gibi ben de mutlu değilim. Bir ülkede iki kişiden biri nasıl farklı düşünebilir, hatta birbirinden tamamen zıt görüş, inanç ve değerlere sahip olabilir? Bir medya düşünün sürekli hep aynı tarafı savunuyor, diğer tarafı kötülüyor. Sokakta insanlar giyim tarzına göre kategorize ediliyor. İnsanlık adına ne utanç verici! Göçün sebeplerinden biri de insan özgürlüğü.

O zaman kendime şunu soruyorum? Kanada’ya gittiğimde kendimi neden daha iyi ve huzurlu hissediyorum, neden keşke ülkem de böyle olsun istiyorum.

Nedeni: İyi Eğitim.

Singapur eğitimde dünya birincisi iken benim ülkem sondan dördüncü. Neden?

Hayatım boyunca diğer insanlardan en önemli avantajım iyi eğitim almaktı. Avusturya Lisesi’nden sonra Miami Üniversitesi’nde okuma şansını ele ettim. Ailemin bana verdiği en büyük mükâfat en iyi eğitimi almama destek olmasıydı. Aslında oldukça vasat bir öğrenciydim, ama öğrenme konusunda çok meraklıydım.

yüzyılda eğitim konusunda en başarılı ülkeler arasında Kanada 7. sıraya yükselmiş.
Dünyanın en iyi eğitim sistemine sahip 20 ülkesi hangileri? https://www.cnnturk.com/fotogaleri/dunya/dunyanin-en-iyi-egitim-sistemi-hangi-ulkelerde?page=15

Peki, bu durumun böyle olmasının nedenleri neler?

Sıralamaya çalışırsak eğer;

Doğru mesleğe yönlendirme eksikliği
Ezbere dayalı eğitim sistemi
Siyasi yönetimin gereken adımları atamaması
Üniversite mezunu kişilerin talebi karşılamaması ya da fazla olması (Gerekli altyapı çalışmalarının eksik olması)
Eğitim fakültesi puanlarının Avrupa ülkelerinde olduğu gibi üst sınıf fakültelerin puanları ile eşit olması gerekirken düşük kalması, en iyi öğrencilerin eğitim fakültesine yerleşmesi gerekirken bunun gerçekleşmemesi
Eğitime harcanan paranın bütçeye oranla çok düşük olması
Ailelere çocuk yetiştirme eğitiminin verilmemesi
Çocuklara ve gençlere özgüven kazanacağı ve sosyal ilişkilerini geliştireceği toplumsal ve bireysel görevler verilmemesi

Sevgili arkadaşım Özgür Bolat’a sormak lazım. Türkiye nasıl eğitimde en başarılı ülkeler arasına girebilir. Kendisi Antalya’da doğmuş. Aldığı eğitimler sayesinde ülkemizde bir bilirkişi olmuş!

Kanada çok medeni bir ülke, o nedenle son seyahatimde kendim adıma birçok dersler aldım.

Bunlar nelerdi?

Kanada’da birçok kere sırada beklemediğim için uyarıldım. Restoranlarda garson çağıran bir kişi görmedim. Herkes sabır ile sırasını bekliyordu. Sırayı delmeye kimse ve hiçbir surette izin verilmiyordu.

Yolun ortasında durup cep telefonumda mesaj atarken beni yolu kapadığım için uyardılar. Çok utandım.

Vancouver ‘da bir kitapçıda kitapları inceliyordum, bir yandan da okuyordum. Biraz uzun süre okumuşum ki, bir çalışan yanıma gelip manalı bir şekilde “ nasıl gidiyor?” diye beni kibarca uyardı. Türkiye’de kitapçılarda bir saat bile kitap okuduğum zaman olur kimse müdahale etmez. Kurallar ve sistem eğitim ile insanlara aşılanır.

Kiralık araba kiraladım. Birçok kere trafik kuralına uymadığım için uyarıldım.

İnsanlar her fırsatta birbirlerine teşekkür ediyorlar. Bu alışkanlığa sahip olduğum için birebir yaşayınca çok mutlu oldum.

Trafikte herkes birbirine saygılı, ayrıca park konusunda Kanada hükümeti ülkemizde olduğu gibi her yere elaman koymamasına rağmen mükemmel bir denetim sistemi ile pazar günü bile yanlış park sebebiyle 30 dakika sonra ceza yiyince, bu ülkede neden park ihlali olmadığını pahalı olsa da öğrendim.

İnsanlar birbirlerine her yerde saygılı davranıyorlar. Sokaklarda birbirine bakan bir kişi görmedim. Vancouver da Asya’lı sayısı toplam nüfusun neredeyse yarısı. Herkes uyum içinde yaşıyor.

Peki, bir ülkede her şey nasıl bu kadar mükemmel oluyor?

Cevabı: İyi Eğitim

Eğitim önce ailede başlar, sonra da okulda devam eder. Bir ülkede eğitim seviyesi yüksekse o ülkede herkes birbirine saygı gösterir, birbirine öğrenilmiş kurallar sayesinde sabırlı, hoşgörülü ve kibar davranır.

Bugün birçok insan ülkesini bırakmak zorunda kalıyor. En önemli nedeni çocuklarının iyi bir eğitim alması ve medeni bir ülkede yaşamanın hayali

Ülkemize gelen Arap’lar için minnettar olmamız gerekirken, kızgınlık duyuyoruz.

Nedeni, bizden farkı olmaları!

İyi eğitimli ülkelerde para, çok para güç sağlamıyor… Kabalık güç olarak görülmüyor. Herkes özünde eşit! Kimse kimseyi önyargıları ile ayrıştırmıyor.

İyi eğitim medeniyeti, huzuru ve bir ülkenin tercih edilmesini sağlıyor. Eğitimin tüm medeniyetin ve refahın temelini oluşturuyor.

Yoksa ülkemden daha büyük bir cennet bu yeryüzünde yok! Kıymetini bilmesek de!

İyi Pazarlar

Taner Özdeş

Geri