Bir insanın dünya algısını ne şekillendirir?
• Doğuştan gelen kişiliği,
• Yaşadığı kültürden gelen değerleri,
• ve oluşmuş inannçları.
Her ne kadar hepimiz hayatımızı yönettiğimizi düşünüyorsak, hayatımızı bizden çok algılarımız belirliyor. Algılarımız bir süre sonra, ön-yargılarımızı oluşturuyor ve dünyayı bu filtreden (ön-yargılarımız, inançlarımız ve değerlerimiz) görerek anlamdırıyoruz ve deneyimliyoruz .
Benim hayat felsefem yaşadığım sürece, sürekli öğrenmek, yeni insanlar tanımak, kitap okumak, eğitim/seminerlere katılmak ve dünyayı gezerek yaşamı keşfetmek. Bunu yaparken de kendimi de tanımak ve gerçek benliğime ulaşmak .
Hayatım boyunca her Kıta'dan birçok ülkeyi ziyaret ettim ve oradaki insanların yaşamlarını merak ettim. İnsanın her ne kadar bir kişiliği de olsa, yaşadığı yer, kültür ve çevreden etkileniyor ve bir süre sonra düşünceleri, değerleri, eylemleri ve sonuçta kişiliği şekil alıyor.
Bu sene, ikinci kere Hindistan’a sevgili yoga hocası Mehveş Özel Ebussuutoğlu ve iki değerli yoga hocası , Neslihan ve Hikmet hocaların organizasyonu ile gittim. Bu sefer Kerala ‘ ya seyahat ettik. Bu seyahatten hiçbir beklentim yoktu; hedefim bol bol yoga ve meditasyon yapmak, doğanın içinde huzur bulmak ve kendime akışa bırakmaktı.
Taner Özdeş Hindistan
Seyahatten önce bana gönderilen hiçbir şeyi okumam, programı incelemem. Bunu yapmamın en önemli sebebi, gittiğim yer konusunda bir ön-yargı oluşturmamaktır.
Kerala, Hindistan’ın güneyi, Tanrı’nın evi olarak da biliniyor. Hava 37-38 derece. Nehirleri, kumsalları ve doğası ile tam bir cennet. Otelimizin konsepti “ajurveda- sağlıklı yaşam” dı. Hepimiz Ayurveda testinden geçtik. Böyle bir test yapmak isterseniz, Internet'te şöyle bir adres buldum.: https://www.analitist.com/analiz/hangi_beden_tipine_sahipsiniz.html
Ayrıca, hepimiz geleneksel hindistan ceviz ve baharatlardan hazırlanmış yağla masaj olduk. Benim açımdan en ilgi çekeni ipe bağlı bir masörün sadece ayakları ile yaptığı masajdı. Oldukça yağlı olmasına rağmen sonrasında ruhunuz dinleniyor.
Ayurveda insanları beden tiplerine göre üç ana kategoride inceler. Bunlar "Vata", "Pitta" ve "Kapha"dır. Bu tipler insanların biyolojik, psikolojik ve kimyasal özelliklerini göz önünde bulundurarak sınıflandırılmıştır.
Her sabah güne kuş sesleri içinde yoga ve meditasyon ile başlamak harika bir deneyimdi. Sonra yapılan birbirinden ilginç yerlere ziyaretler , geleneksel kumaş ve hediyelik eşya dükkanlarını gezmek, tapınak ziyaretleri , geleneksel dans ve töre gösterileri ve nehirde bot ile gezinti, hepsi birbirinden keyifli idi. Bir haftada bu kadar farklı deneyim yaşamak ve bunu yaparken de keyfini çıkararak yapmak harika bir tecrübe idi.
Yemekler bize göre oldukça baharatlı, tavuk ve balık ağırlıklı. Et neredeyse hiç yemiyorlar. Hayatta hiç bu kadar çok tavuk yemedim. Hindistan’a giden insanların en büyük korkusu hastalanmak , mikrop kapmak . Ben böyle konularda oldukça rahatım . Dikkat ederim ve sokaktan hiçbir yiyecek ve içecek almam.
Hindistan’ın en ilgi çekici yanı, insanları. Hepsi güleryüzlü ve konuşurken boyundan itibaren bazı durumlarda kafalarını oynatarak konuşuyorlar. Herkes belli seviyede İngilizce biliyor. En büyük sorun anlamadıkları bir şeyi bile anlıyor gibi yapıyorlar. Tabii ki anlamadıklarını hemen anlıyorsunuz. Alışverişte pazarlık bir yaşam tarzı. Bir şeyi iyi bir fiyattan alıp almadığınıza hiçbir zaman emin olamıyorsunuz.
Ulaşım motosiklet, bisiklet, tuk tuk ve otobüsler ile yapılıyor. Korna yaşamın bir parçası. Herkes herkese korna çalıyor. Arabaları çarpışan araba gibi kullanıyorlar. Birbirine bağıran, sesini yükselten, kavga eden insana rastlamıyorsunuz. Sanki bu insanların sinirlerini almışlar. Ayda 100-150 dolar kazanan 1.2 Milyar insan nasıl bu kadar mutlu ve güleç olabiliyor. İşin sırrı “ İnanç ve aile bağları”
Halk dinine çok bağlı; ölümden sonra yaşama inanıyorlar. Dünyaya bir daha geldiklerinde daha iyi şartlara sahip olmak için yaşarken olabilecekleri en iyi insan olmak için çaba gösteriyorlar. Tapınaklar her zaman dolu, insanlar sokakta bile dua ediyorlar. Şehirde birbirinden renkli bir çok tapınak var. Çok tanrılı olmasına rağmen dine bu kadar inanmaları bu kadar çok insanın huzur içinde yaşamasını sağlıyor. Tapınaklara girerken erkekler üstlerini çıkarmak zorunda, ayrıca erkek ve kadınlar geleneksel kıyafet giyme zorunluğu var. Bu konuda oldukça sıkı kontrol bile var.
İnsanlar yavaş hareket ediyor. Belki de bizler hızlı hareket ediyoruzdur?
Doğa, insan ve hayvan hepsi bir uyum içinde hareket ediyor. Bizlerin davranışları , aceleciliği, sonuç odaklılığı ve bir şeyleri kaçırıyor gibi yaşamasını burayı gördükten sonra daha net anlama imkanı buldum.
Bir gün döğüş sanatlarının da olduğu bir arınma kampına gittik. Oldukça ilginç bir deneyim oldu. Kampın başındaki guru ile sohbet etme şansım oldu. Kendisine birçok soru sordum. Dünyanın korku nedeniyle bu hale geldiğini ve savaşların kaçınılmaz olduğunu özetledi. Öğlen yemeğimizi muz kabuğunda pirinçleri elimiz ile birçok baharatı yemek oldukça unutulmaz bir deneyimdi. Bu arınma kamplarına gelip 21 gün detoks yapabiliyorsunuz. Böyle bir deneyim ilginç olabilirdi.
Özetle Hindistan seyahattimde ne deneyimledim?
Dünyada tek ve mutlak güç ;
“ SEVGİ” ‘dir.
Sevgi olan yerde “hoşgörü” de yeşerir.
Hindistan’da şunu gördüm,
Bir insanın mutlu olması için çok şeye sahip olması gerekmiyor.
insanların mutsuzluktan kurtaran iki şey gördüm;
“ Aile bağları ve İnanç”
Her insan hayatında bir kere, Hindistan deneyimini yaşamalı.
Ruhsal deneyim, fiziksel deneyimden çok farklı ve ilham verici.
Gurunun şu sözleri beni çok etkiledi;
“Görüyorsan, duyuyorsan ve hissediyorsan , anı yaşıyorsun demektir ve tek gerçek de bu dur..”
Hindistan deneyimini okuyarak anlamanız zor, yaşamak lazım. Benim açımdan ilk ziyaretim gibi keyifli, huzurlu ve dinlendirici oldu. Yoga ve meditasyon, her sabah ve akşam gün batımında yapmak harika bir deneyimdi. Benim gibi dinlenmesini beceremeyen bir kişi için bu seyahat bir terapi oldu.
Bu seyahatimde çekmiş olduğum fotoğrafları da ekleyerek az da olsa bu harika deneyimi yaşamanızı istedim.
Sevgilerimle,
Taner Özdeş
Geri
Comments powered by CComment