Gelecek Eğitimli Beyinlerde

Bu Cuma sabahı saat 7'de Hillside'da tenis oynarken kortun içine bir yavru kedi girdi. Etrafı keşfetmeye çalışıyordu. O sırada kortun arkasında bir baba kız elele yürüyorlardı. Birden kız çocuk babasının elini bıraktı ve babası da bir panik kızın peşinden koşmaya başladı. Bir çocuk, ufak yaşlarda herşeyi anne ve babasından öğrenirken, hayvanlar yaşayarak ve sezgi güçleri ile hayatta kalmayı başarırlar.

Bir kedi, doğduktan kısa bir süre sonra tek başına hayatını sürdürürken, çocuklar 8-10 yaşına kadar hatta daha ileriki yaşlara kadar, anne ve babalarının korumasında hayatlarını sürdürebiliyorlar.

Bir insan tüm hayatı boyunca kendisini etkileyecek sevgi, özgüven, yeterlilik ve değerlilik değerlerini 0-3 yaşında anne ve baba kanalı ile öğreniyor. Sonrasında yaşadığı çevre ve arkadaşları kişiliğini oluşturuyor.

Eğitim işte bu noktada insanın hayatında en önemli değer haline geliyor. İnsanlar kişiliklerinden çok aldıkları eğitime göre toplumdaki yerleri belirleniyor; işe girerken aldığı eğitim pozisyonunu ve başlangıç maaşını belirliyor. Torpilli şanslı kitleyi bunun dışında tutuyorum.
Dünyada eğitim alma şansı olmayan veya iyi eğitim almamış kişiler, o toplumun geleceğini belirliyor.

Eğitim alamayan kişiler farklı şekillerde geleceklerini garanti almaya çalışıyorlar. Bu da toplumda ciddi tehlikelere neden olabiliyor. Çünkü , eğitim her şeyin belirleyicisi.
Geçen gün bir müşterimle sohbet ederken, müşterim dünyanın en iyi ilkokul eğitiminin Japonya , sonra Kore'den olduğundan bahsetti. Son okuduğum Türkiye'nin önde gelen musevi işadamlarından İshak Alaton'nun “Lüzümlu adam” kitabında, Alaton, musevilerin tüm servetlerini çocuklarını dünyanın en iyi Amerikan okullarında okutmak için harcadıklarından bahsetmiş ve bu yüzden Amerika'ya musevilerin hükmettiğinden kitabında bahsetmiş.
Türkiye eğitim konusunda dünyada, 2015 yılı rakamlarına göre, 42. sırada. Bilim, matematik ve okuma sonuçlarını değerlendiren uluslararası eğitim değerlendirme , Pisa testine göre ise, 72 ülke arasınsa 50. sıradayız ( 2016 yılı)
Sürekli değişen eğitim sistemi, güven vermeyen sınav sistemi , eğitim konusunda aileleri dehşete düşürüyor.
Bir sosyal toplumda , bana göre , en temel hak o toplumda yaşayan insanların eşit olarak belli kalitede eğitim almaları olmalıdır.
Zig Zagler; “ Her insan eşsiz bir güce sahiptir." diyor.

Her insanın eşit şansa sahip olması ise, eğitim sisteminin adil olması ile gerçekleşebilir. İnsan , üç şekilde öğrenir ve gelişir; aile, çevre ve eğitim ve kişisel gelişim.

Ülkemize baktığımızda başarılı olmak isteyen bir bireyin , bu üç şey konusunda hayat şansı sizce nedir?

Ahlak, terbiye, dürüstlük, çalışkanlık gibi temel değerlerin bir ülkede yeşermesi için, o toplumda iyi seviyede eğitim almış insanlara ihtiyaç vardır.

Bugün ailelerin isteği bellidir; ülkemizi yöneten insanların anlamadıkları ve Türk ekonomisi 2023 'de ilk beşte olacak iddiasını yaparken, Uzakdoğu'daki eğitim sistemi ile nasıl yarışacaklarını planladıklarını hiç sanmıyorum.

Kitap okumanın özendirilmesi, kütüphanelerin çoğalması, bursların teşvik edilmesi ve en önemlisi eşit ve medeni gelişmiş ülkelerle rekabet edecek seviyede bir eğitim sistemine ihtiyaç var. Toplumdaki her vatandaşa eşit eğitim imkanı sunulması, bir politikacının bugün hedeflemesi gereken en önemli stratejik hedef olmalıdır.

Atatürk'ün şu sözleri eğitimin önemini çok net anlatıyor ve politikacılara harika bir mesaj veriyor:

"Eğer Cumhurbaşkanı olmasaydım, Eğitim bakanlığını almak isterdim."
Bir ülkenin ileri gitmesinde ve rekabetçi gücünde , ne kadar sermayeye sahip olduğu değil, ne kadar iyi eğitimli beyinlere sahip olduğu rol oynar.

Sevgilerimle,

Taner Özdeş

Comments powered by CComment

Bize Ulaşın

Halim Meriç İş Merkezi Cemal Sururi Cd. No:25/18 Şişli İstanbul

  • dummy0532 255 97 82

E-Bülten

E-posta adresinizi girin, size daha fazla bilgi gönderelim...

Ara