Olumlu düşünme, olumlu inanç ile başlar. Tanınmış İngiliz yazar Thomas Carlyle, “ Düşünme, eylemin atasıdır.”demiştir. Bir işte başarılı ya da başarısız olmamız düşüncelerimizin olumlu ya da olumsuz olmasına bağlıdır.

Geçen hafta teyzemin kalçasını kırması ile kendisini Çapa’ya yatırdık. Teyzem 83 yaşında, akciğerlerinde ve kalbinde sorunlar vardı. Ameliyat olması için 0 RH + pozitif kana ihtiyaç vardı. Çevremizde bu kanı verebilecek herkeste bir sorun oldu ve kanları kabul edilmedi. Aklıma sosyal medyaya bu konuda yardım için yazmak geldi. Sosyal medya'ya ülkemizde ciddi veya yardım konularında güvenilmez. Ama ben tersini düşünüyordum; 30,000'in üzerinde takipçim vardı, bu nedenle olumlu düşünüyordum ve denemeye karar verdim.

Duyurumdan kısa bir sonra birçok kişi bana kan vermek istediklerini söylediler. Dövme, botoks, tansiyon vb. değişik nedenlerle birçok kan kabul edilmedi. Zamanımız azalmıştı. Teyzemin ameliyata girmesi için üç adet kanı bir saat içinde teslim etmemiz gerekiyordu. En güvendiğimiz kişi önce kimliği olmadığı için sonra da kimliğini gidip yeniden çıkarmasına rağmen yaş sınırı sebebiyle kabul edilmedi. Sonuçta bir seçeneğim kalmadı. Çapa’ da yetkilinin odasına büyük bir heyecanla girdim. Durumumu anlattım ve iki kişinin kanını bulduğumu, ancak üç kanı bulamadığımı ve bu kanı bana vermelerini rica ettim. Karşımdaki kişi olumlu biriydi . Bu beni cesaretlendirdi. Kendisine bana bir kan vermeleri karşılığında saat üçe kadar iki kan bağışı yapacak kişileri bulabileceğimi söyledim ve bu şekilde ikna ettim. Teyzem sonuçta ameliyat olmasa da ( riskli bulunması sebebiyle evde üç ay dinlenerek kemiklerin iyileşeceğine doktorlar karar verdi) , şimdi evde iyileşmeyi bekliyor. Ancak bu kadar olumlu çaba, sonuçta olumlu bir sonuç üretmişti.

Ankara ‘ya her ay sürekli giderim. Daha ekonomik olması açısından Sabiha Gökçen havalimanından giderim, Atatürk havalimanından (AHL) dönerim. Geçen hafta sabah sekiz uçağı için, havalananına saat yedide geldim. Bagajım olmadığı için direk güvenliğe gittim. Check-in yapmış ve cep telefonuma bar kodunu göndermiştim. Saat 7.20 de güvenlik görevlisi suratıma baktı ve sizin biletiniz AHL dedi. Nasıl ? Evet, bu sefer ekonomik olduğu için asistanım biletimi evime yakın olduğu için Ataürk havalimanna almıştı. Ben de teyzem ile meşgul zihnim sebebiyle dikkatsiz davranmıştım. O anda görevli bana yardımcı oldu ve hemen dışarı çıkardılar. Olumlu düşünmem sebebiyle, aklımdan hiçbir olumsuz düşünce geçmedi. Uçakta yer vardı ve uçuş millerim ile biletimi aldım ve on dakika içinde her şeyimi hallettim ve uçağa yetiştim.

Hayatım boyunca öğrendiğim en önemli sır : “ Bir insanın bir şeyi çok isteyince elde edebileceğini gayet iyi anladım.” Bu sırrımı teyzeme kan bulunmasında , yanlış havalimanında olmama rağmen uçağı kaçırmadan istediğim yere istediğim saatte gitmek konusunda kullandım.

Tanınmış Romalı filozof Marcus Aurelius,“ Hayatımız düşüncelerimizin eseridir.” demiştir. En büyük düşünür Wiliam James’in “ Benim kuşağımın en büyük keşfi, insanların düşünme tarzlarını değiştirerek hayatlarını değiştirebileceklerini öğrenmiş olmalarıdır.” diye bir sözü vardır.
Dr. Christopher Peterson, kötümser insanların iyimser insanlara göre, grip ve boğaz ağrısı gibi hastalıklara iki daha fazla yakalandığını belirtir. Princenton Üniversitesi’nde psikoloji profesörü olan Dr. Edward Jones, İleriye ait beklentilerimiz yalnızca gerçekleri görme tarzımızı değil, gerçeklerin kendisini de etkilemektedir.”

İnsan zihni sürekli olarak kendisine egemen olanla uyum halindeki titreşimleri çeker. Bazen belli insanları çok düşünür, onları çok aramak isterim. Ancak, yoğunluğum sebebiyle hep ertelerim. Ama o insanlar bir şekilde eş zamanda karşıma çıkarlar.Örneğin bu hafta çok görmek istediğim kişiyi, Ankara’da yaşamasına rağmen, kendisi ile İstanbul Kanyon'da karşılaştık.

Milyonlarca insan üzerlerinde kontrolleri olmadığına inandıkları bazı garip güçler yüzünden yoksulluk ya da başarısızlığa mahkum olduklarına inanırlar. Oysa bilinçaltı tarafından sürekli algılanıp fiziksel eşdeğerine dönüştürülen olumsuz inançlar yüzünden “ kötü talihlerini “ kendileri yaratmaktadırlar.

İnanmak olumlu yaşamın temel gücüdür. İnanma sayesinde insanlar daha iyi şeyler yaparlar. İnanma başarısızlığı başarıya dönüştürür. İnananlar hedeflerine ve amaçlarına ulaşırlar. Başarıya ulaşmanın temeli inanmadır. Ne olursa olun yaptığınız şeye inanın . Olumlu düşünen insan “ Ben yapabilirim ve ben başarabilirim “ der.

Ne kadar çalışırsanız çalışın, düşünceleriniz yenilgiyle doluysa başarıya ulaşmanız mümkün değildir.

Eğer yapabileceğinizi düşünürseniz mutlaka yaparsınız . Olumlu düşünmenin gerçekleşmesini olumlu inanç sağlar.

Sevgilerimle,

Taner Özdeş
Geri