Nurcan ve Kazanan Tutum!

BÜMED’e (Boğaziçi Mezunlar derneği )tenis oynamak için düzenli giderim . Klüp el değiştirdikten sonra ilk defa gittiğimde etrafta sürekli gördüğüm bir bayan dikkatimi çekti . Ne iş yaptığını bilmiyordum, ama ne zaman arkami dönsem onu görüyordum. Etrafı temizlerken işine kendisini adamış tavrı , seri hareket etmesi ve güler yüzü ile mekana ışık saçıyordu . Oldukça düzgün bir profili vardı. Temizlik yapmayı küçümsediğimden değil, bu bayanın bu işi yapması çok rastladığım bir durum değildi. O kadar özenle temizliyordu ki, kendisini seyretmekten gözümü alamıyordum. Bu nasıl bir tutum diye düşündüm?

İnsanların öncelikle sahip olduklarına şükretmeleri lazım. Daha sonra daha çok şey istemek için, azim kararlılık, istek ile yetenek ve potansiyellerini kullanarak, istedikleri hayallere ulaşabilirler. Bunun için verilen her işi küçümsemeden, elinden gelenin en iyisini yaparak gayret göstermeleri gerekmektedir.

Spor yapmaya gittiğim bir gün, çalışırken kendisi yine özenle yerleri siliyordu. Göz göze geldik. Kendisine çok özel bir çalışan olduğunu, bunun sırrını öğrenmek için kendisiyle röportaj yapmak istediğimi söyledim. Yüzüme baktı, gülümsedi ve tabii ki, dedi. Gerçekten heyecanlanmıştım. Hayatta böyle ender rastlanan başarı hikayelerini, fotoğrafçıların bir bakışta karelerinde yakaladıkları gibi, sıradan başarı hikayelerini ve insanları yazarak diğer insanlara umut, hırs, azim ve örnekler teşkil etmek bana müthiş bir haz ve yaşam sevinci verir.

Doğru tutum ve tavıra sahip olmak, hayatta başarının en önemli sırlarından biridir. Dünyaya karşı olan tutumunuz mükemmelse, mükemmel sonuçlar alacaksınız. Dünyaya ilgili olumsuz duygular beslerseniz yaşamdan yalnız olumsuz yanıtlar aldığınızı hissedeceksiniz.

Stanford Araştırma Kurumu, herhangi bir alanda kazanacağınız parayı belirleyen şeyin yalnız yüzde 12,5 oranıyla bilgi ve yüzde 87,5 oranıyla insan ilişkilerindeki yeteneğiniz olduğunu belirtiyor.

Bir engelle bir fırsat arasında fark nedir? Ona karşı tutumunuz. Her fırsatın bir zorluğu ve her zorluğun bir fırsatı vardır. Beethoven en büyük eserlerini yarattığında neredeyse tamamen sağırdı ve büyük acılar içindeydi.

Pazartesi sabahı işine şevkle başlayan asansör operatörü bunun güzel bir örneğidir. Asansör doludur ve adam bir melodi mırıldanmaya başlar. Asansördeki bir kişi, adamın huyundan rahatsız olur ve sinirlenerek söylenir : “ Bu kadar neşeli olduğun şey nedir? “ “Şey, efendim.” Diye yanıtlar, adam mutlu bir şekilde, “Bugünü daha önce hiç yaşamadım!”

Nurcan’a kendisiyle ilgili on soru yönelttim. Bunları paylaşmadan önce kendisiyle kısa bir sohbet ettik. Amacım kendisini daha yakından tanımak ve keşfetmekti.

Nurcan, Giresunlu anne ve babanın kızı. Pozitif, güleç, biraz çekimser. Ticaret Lisesi’ni bitirdikten sonra ilk işi kuaförde çalışmak olmuş. Bir sene çalıştıktan sonra, Vakko Beyoğlu mağazasında Satış Danışmanı olarak çalışmış. Daha sonra dört ay PC Extra bilgisayar dergisinde ön muhasebede çalışmış. Sonra 22 yaşında evlenmiş. Üç sene çalışmamış. Sonra Turkcell Call Center’da on ay kadar arayan üyelere kontör yüklemede yardımcı olmuş. En gözde satış elemanı olmuş.

Satış çok zor bir şey, mücadele gerektiren bir iş. Çok küfür yedim!. Takım liderimiz problemli bir bayandı. O nedenle ayrılıp, BÜMED’e temizlik elemanı olarak girdim. “Zor olmadı mı ?” diye sordum. “Çok düşündüm, azı bulamayan çoğu hiçbir zaman elde edemez! “. Bir ay sonra BÜMED’de kendisini resepsiyona atadılar, bu yazıyı yazmam esnasında. Kısacası başkaları da kendisini keşfetmiş.

Nurcan konuşmaya devam ediyor : “ İşimi çok seviyorum. Ne iş verilirse yapmak zorundayız. İlerisini planlayamıyorum. Şimdi ki aklım olsa evlenmezdim, hayatı dolu dolu yaşardım. Ailem beni olumsuz etkiledi ve etkiliyor. İki ve altı yaşında iki tane kız çocuğu var. Hayatta hiç kişisel gelişim kitabı okumamış. Kendimi geliştirmek istiyorum, ama beceremiyorum, diyor.

İmkanın olsa ne yapmak isterdin diye sordum : “ Evlenmezdim, üniversite okurdum. Kek, kurabiye dükkanı işletmek isterim“ . Başarıyı nasıl tanımlarsın dedim “ Verilen işi en iyi şekilde yapmak “

Nurcan çok özel biri. Bana Victor Frankl’in şu sözlerini hatırlatıyor : “ İçinde bulunduğu koşullar ne olursa olsun tutumunu seçebilmesi, insanın en son özgürlüğüdür.”

Din dersi öğretmenin “Seni kim yarattı” diye sorduğu küçük kız, “ şey, Tanrı benim bir parçamı yarattı.” Diye yanıtlar. “Ne demek Tanrı senin bir parçanı yarattı?” diye sorar şaşıran öğretmen. “Yani, Tanrı beni oldukça küçük yarattı, geri kalanını ben kendim tamamladım. “

Nurcan’a sorduğum sorulara samimi ve dürüst cevaplar verdi. Verdiği cevapların bazıları beni şaşırttı diyebilirim. Kendin olabilmek ve en önemlisi kalabilmek bu olmalı diye düşündüm.

Kendinden bahseder misin?
Ben,1982 İstanbul doğumluyum, kendi halinde bir ailenin kızıyım, iki abim var Rumelihisarüstü’nde oturuyorum. Lise mezunuyum, evli ve 2 tane kızım var. İyi bir spor salonunda resepsiyonda çalışmaktayım.

Sen kimsin desem nasıl cevap verirdin?
Ben tamamen her şeyi içinde yaşayan ama karşı tarafı her zaman düşünen sıcakkanlı dürüst biri diye cevap verebilirim.

Kim olmak isterdin veya istiyorsun desem ne cevap verirdin?
Şu anki yaşadığım hayattan yola çıkarak söylüyorum kimse olmak istemem, hiç bir zaman şu olsaydım demedim.

Bir hayalin ve hedefin var mı? En büyük tutkun nedir?
Hayalim işimde başarılı olmak, iyi yerlerde olmak, her zaman sevilmek ve sayılmak

Neye inanırsın? En çok değer verdiğin 3 şey nedir?
İnsanların kaderlerini kendilerinin yarattıklarına inanırım. Kızlarım, annem.

Senin için " iş" ne anlama gelir? Senin için "sevgi" ne anlama gelir?
İş, prensip, emek ve gayret mücadele isteyen bir durum, bana göre anlamı bu. Sevgiye gelince aynı anlamları bunda da buluyorum, emek ve yürek ister.

 

Çalışırken ne düşünürsün?
İşimi en iyi şekilde yapabilmeyi, kimseye mahcup olmamayı düşünürüm.

 

Moralinin bozuk olması veya gergin bir günde, performansını nasıl etkilenir? Bunu nasıl yönetirsin!
Bunu işime asla yansıtmam, belli etmem. Bütün kötü halimi kapıdan girmeden dışarda askıya asarım.

 

En tahammül edemeyeceğin ( kabul etmeyeceğin) davranış nedir?
İnsanların yüzüne gülüp arkalarından konuşulması, yalancılık, sahtekarlık.

 

Kendini başarılı buluyor musun? Yeteneklerin ve sınırlarının farkında mısın?
Yaptığım işe göre başarılı buluyorum bazen farkında olduğum oluyor.

 

Hayatın boyunca hiç para almadan çalışabileceğin ve bundan çok keyif alacağı iş nedir?
Darülacezede ve kimsesiz çocukların yanında çalışıp onların mutluluklarını görmek bence her şeye değer.

 

Kariyerlerine yeni başlayan gençlere ne tavsiyede bulunurdun?
İşlerini içten yapmalarını, evle iş ortamlarını karıştırmamalarını ve çok çalışmalarını.

Kendini 10 sene sonra nerede görüyorsun?
Bunun için biraz daha zamanın olduğunu düşünüyorum.

 

Eklemek istediğin ve benim sormadığım bir soru var mı?
İlginiz için çok teşekkür ederim. Sorularınız çok güzel ve anlamlıydı.

Yazımı Dr. Martin Luther King’in şu sözleriyle bitirmek isterim : “ Bir adamın çöpçü olduğunu söyleniyorsa, o adam sokakları temizlerken işini, Michelangelo’nun tablolarını ya da Beethoven’in bestelerimi yaptığı gibi yapmalı. İşini o kadar iyi yapmalı ki, yeryüzünde ve cennetten bakan herkes durup, “burada ulu bir çöpçü yaşıyor’ desin.”

Nurcan’a ayırmış olduğu zaman ve ilgisi için teşekkür ederim. Kendisine hayatta başarılar ve şans dilerim. Her şey gönlünce olsun. Çünkü hak ediyor.

 

Sevgilerimle,

Taner Özdeş

Comments powered by CComment

Bize Ulaşın

Halim Meriç İş Merkezi Cemal Sururi Cd. No:25/18 Şişli İstanbul

  • dummy0532 255 97 82

E-Bülten

E-posta adresinizi girin, size daha fazla bilgi gönderelim...

Ara