Yaşım 50’ye dayandı.. Paylaşmayı her zaman çok sevmişimdir. Annem bana şöyle derdi “kendinden çok bahsetme nazara gelirsin”. Kendisini her zaman dinlemişimdir,ama bazı konularda kendim olmayı çok severim. Annem ”mütevazi ol !” derdi. Bu konuda da çok başarılı olduğum söylenemez.
Bu sabah yataktan yine büyük bir heyecan ve istekle kalktım. Kafamda hep yeni projeler ve yeni insanlar ile tanışmak vardı. Bazen kendime soruyorum “ Neden? “
Merak ve paylaşma isteği sanırım benim içimde bir itici güç. Öğrenmeye ve keşfetmeye karşı tutkum, yeniliğe olan açlığım beni sürekli yenilenmiş olarak hayata bağlanmamı sağlıyor..
İnsan temelde değişmez; kendisi isterse değişebilir. Ben kimseye değişmesini söylemiyorum. Diğer yandan dünyada tek değişterebileceğimiz kişi de kendimiziz. O zaman bir şeyden memnun değilsek, iki şey yapabiliriz : o kişi ile ilişkimizi keseriz veya o kişiyi anlamaya çalışırız ve uyum sağlarız. Buna sevmek de denebilir. İnsan ne kadar severse, o kadar sabırlı, hoşgörülü ve anlayışlı olur.
İnsan doğduğu günden itibaren 2 şekilde hayatı ve kendini öğrenir; deneyim ve tecrübelerinden (bu pahalı olanı) ve başkalarından.. Bana şöyle sorsanız “ Kim olmak isterdin?“. Cevabım “ Kendim” derdim. Zaten bu kadar kendimi sevmesem, şu anda yaptıklarıma cesaret edemezdim.
“Hayat bir oyundur. Hoşunuza gitsin ya da gitmesin bu çok basit bir oyundur. Kim oldugunuzu seçeceksiniz ve sonra da o seçim olarak bunu deneyimleyeceksiniz. Eğer kazanamıyorsaniz şikayet etme ya da bunu yeni bir varoluş şekli seçerek değiştirme şansına sahipsiniz..” – Darel Rutherford “Çözüm olmak” kitabından
Hayattan ne öğrendiğimi, dünyadan en değer verdiğim insanlar ve kendimden örnekle vererek yazmam uygun olacaktır: Öncelikle ailemden, 18 yaşından beri birlikte olduğum sevgili eşimden ve tabii ki kendimden (deneyim ve tecrübelerim) bahsetmek istiyorum..Satışın 10 Altın Kuralı kitabımda hayat ve kariyerime detaylı şekilde yer verdim.
Ailemden ne öğrendim ;
Ailemden öğrendiğim en önemli şey, “sevgidir”. Anne ve babanın verebileceği birçok şey olabilir. Sevgi bunların arasında bana göre en önemlisidir. Sevgi açlığını insan hayatı boyunca dolduramaz. Para, servet, ün, statü, güç, buna benzer ne olursa olsun bunlar sevgi boşluğunu doldurmazlar. Çevrenizde size değer vermeyen, ama menfaatleri için bunlara sahip olduğunuz sürece yanınızda olan insanlar olacaktırcaktır. Sizin için değil!
Anne ve babamın bana bıraktığı en önemli sermaye; kendime inanmam ve kendimi sevmem (yüksek özsaygı) ve kendimi değerli hissetmemi sağlamış olmalarıdır (öz-değerlilik) * ..
Kişinin iki yaşına kadar ne kadar kabul gördüğü değerlilik duygusunu belirler. Altı yaşına kadar yeteneklerimizin ve becerilerimizin gelişmesine ne kadar izin verildiği, yeterlilik duygusunun şekillenmesinde rol oynar. Burada babanın rolü anneden fazladır.
Ailemden ikinci öğrendiğim, “mutlu evlilik”, iki insanın birbirine değer katması, özgür bırakması ve belli şeyleri paylaşmasıdır.
Darel Rutherford “Çözüm olmak “ kitabında şöyle diyor : “ Hayattaki gerçek amacınız gerçekten kim olduğunuzu bulmaktır. İlişki size kendiniz olacağınız ve büyüyeceğiniz ortamı yaratmıyorsa, bu ilişki size hizmet etmiyor demektir ! "
Annem ve babam birlikte olmaktan keyif alan, gerektiğinde kavga eden ama birbirini seven, başka insanlara çok ihtiyaç duymadan birlikte yaşayan insanlardır. Evliliğe bu kadar pozitif bakmam, kendilerinin evliliğin ne kadar güzel bir birliktelik olabileceğini bana yaşatmalarıdır.
Annem ve babam bana her zaman örnek kişiler olmuşlardır. Bana söylemek yerine , kendi tutum ve davranışları ile doğru insan olmasını öğrettiler ve öğretmeye devam ediyorlar. Ailemden öğrendiğim en önemli değerler ise: iyi insan olmak, dürüst olmak, verici olmak, saygın olmak, çevrene örnek insan olmak, duruşu olmak, pozitif olmak ve aktif insan olmak.
Ailem eğitim anlamında Amerika’da okutarak bana yapılabilecek en önemli fırsatı verdiler. Bunun dışında12 yaşından itibaren her yaz yurtdışına göndererek bana dünya vatandaşı olma fırsatı verdiler. Bunların yerini para ile dolduramazsınız. Para sonuçta bir değer değildir.
Annem, bugün bile benim en büyük destekçim, motivatörüm ve kendime inanmamı sağlayan mükemmel bir insandır. Babamdan ise hayatta çok önemli şeyler öğrendim; dürüst ve saygın olmayı, işini iyi ve ciddi yapmayı. Babam yüzmede eski Türkiye şampiyonudur. Beni 3 yaşında suya atan babam, bugün hayatımın merkezinde sporun olmasında büyük emeği vardır. Babam ayrıca Galatasaray ve mlli takımda su topu oynamıştır. Türkiye’de bu kadar dernek yokken babamın eski Rotary ve Lions başkanı olması benim de derneklere ilgi duymamı sağlamıştır.
Ayşe benim tek kız kardeşim, kendisi benden 4 yaş ufak. Küçükken çok emeğim geçmiştir. Ailemin kurduğu doğru dengelerle hiçbir zaman birbirimizi kıskanmadık, her zaman birbirimizi destekledik. Halen birlikte seyahat eder, zaman geçiririz Anne ve baba kadar, insanın kardeşinin de hayatında önemli bir yeri vardır.
Ben sanırım aile konusunda çok şanslı idim.. Annaannemi de ben çok severdim. Kendisinin hayatımda önemli bir yeri olmuştur.
Sevgili Eşimden ne öğrendim;
18 yaşında bir kıza aşık oldum. Adı, Neylan idi. Bugün 49 yaşındayım, halen birlikteyiz. 30 küsur sene bir insanla birlikte isteyerek ve mutlu birlikte olmak –insanlar üç ay bile beraber olacak sabrı göstermediği yeni dünya düzeninde- harika bir duygu.
Darel Rutherford “ Aşk, kendimiz ve karşınızdaki için olduğumuz kişiler olma özgürlüğünü yaratan alandır..”
Eşim, benim içimdeki dengedir. Hayatımın içinde her konuda önemli bir varlıktır; yazılarımda, giyimimde, kurduğum ilişkilerde hepsinde benim için önemli bir destekçidir.
26 senelik evliliğimiz boyunca birgün bile evliliğimizi sorgulamadık, bu da sanırım bibirimizi koşulsuz sevmemizden kaynaklanıyor. Birbirimizin doğrularını ve yanlışlarını çekinmeden paylaşmamız, birbirimizi gerektiğinde özgür bırakmamız, birlikte kaliteli zaman geçirmemiz evliliğimizin ilk gününden bir şey kaybetmeden devam etmesini sağlıyor.
Eşimden öğrendiğim en önemli şey, geri planda kalarak insanların birşeyler başarabileceklerini görmemdir. Çevresinde her zaman sevilen ve güvenilen bir kişi olması, kendi içinde barışık ve sevecen bir kişiliğe sahip olmasındandır.
Benimle birlikte olduğu için madalya takılacak kadın olarak görülen eşim için annem “senden bile daha çok seviyorum” diyerek eşime sevgisini her defasında belirtir. Annem , babam ve kardeşim ile her zaman düzeyli ilişki kurma becerisi kurmayı başaran eşim, ilişki ve iletişim konusunda çok başarılı bir insandır. Bunu yaparken gerektiğinde sessiz kalması veya dinlemesi en önemli meziyetidir.
Kendimden ne öğrendim;
Kendimi her zaman çok sevmişimdir. Bu kısacık hayata birçok şeye sığdırmayı başaran bir insan olarak, kendimden öğrendiğim en önemli özelliğim merak, insan sevgisi, alçakgönüllük ve verici olmanın insanın hayatta başarısında ne kadar önemli olabileceğidir. Taviz vermediğim değerlerim ise, dürüstlük, samimiyet, açık olmak, önce vermek sonra almak, insanlara yardım etmek ve aileme her zaman hayatımda yer vermek .
Değişim ve gelişim konusunda kendi sınırlarımı sonuna kadar zorlamayı severim. İnsan ilişkileri ve iletişim konusunda 30 yaşından sonra o kadar şey öğrendim ki, kendimdeki değişimi kelimelere dökmem zor.
34 yaşında Rıza Kadılar ile bir davette tanışarak bir anda hayatım değişti; Jaycees derneği ile Hawaii ye gitmem. Orada NLP uzmanı Anthony Robbins ile tanışmam sonrasında Türkiye’nin kişisel gelişim ve satış konusunda öncü liderlerinden olan kişiye dönüşmem, benim için bir mucizenin gerçekleşmesidir.
Çevremin desteği ile TV’lara çıkmam, Satışın 10 Altın Kuralı adında Best seller bir kitap yazmam, Türkiye’de 50,000 kişinin üzerinde kişiye yüzyüze eğitim ve seminerler vermem.. Bunları birisi bana 30 yaşında söyleseydi, gülüp geçerdim.
Babamın profesyonel hayattan kendi işinin patronluğuna geçişinden sonra yaşamış olduğum talihsizlikler, benim de kendi işimi yapma konusunda tereddüt etmemi sağlamıştır. 2010 yılında kurmuş olduğum Ekoloni ile bu korkumu yenmeyi başardım. Her ne kadar Ekoloni’yi satmak zorunda kalmam ve yüklü bir parayı batırmamıza rağmen en önemli korkumu yenmenin özgüvenini yaşıyorum.
Her insan gibi iş ve özel hayatımda hatalarımdan ders aldım, kendimi geliştirmek için kendimi sürekli eğittim , koçluk aldım, çevremden aldığım geri bildirimleri dikkate aldım. En önemli aldığım iki yapıcı eleştiri : iyi dinlememem ve çok hızlı konuşmam olmuştur..
İnsanlar dinlemediğimi söylediler ( koçluk alarak ve yaparak) bu konuda ciddi ilerleme kaydettim. Hızlı konuşmak ( bu konuda kendimi geliştirdiğimi düşünüyorum) 2012’de bu konuda danışmanlık alarak konuşmamı mükemmel hale getirmek istiyorum. Önümdeki hedeflerim arasında tarih, sanat konularında kendimi daha çok geliştirmek olacaktır..
Kendimde gördüğüm en güçlü yanlarım ise ; zaman yönetimi, kendime zaman ayırmam, düzenli spor yapmak ve kitap okumak , seyahat etmek ve her fırsatta yeni insanlar ile tanışmak olmuştur.
50 ‘sine yaklaşmış bir insanın itirafları, gördükleri ve deneyimlerini bu yazıda sizlerle samimice paylaşmaya gayret ettim. Öğrenmeye, değişmeye ve gelişmeye devam edeceğim. Kendimi eleştireceğim ve eleştirileri ciddiye almaya devam edeceğim.. Hayatımın her dakikasından keyif almaya, anı yaşamaya, sürekli kendime yatırım yapmaya ve insanlara her fırsatda dokunmaya ve yardım etmeye devam edeceğim.. Hayatı ve insanları sevmem, benim en önemli hayat şansım olduğunu düşünüyorum..O nedenle kendimi Tanrı’nın şanslı kulu olarak görüyorum.
Hayat felsefemi şöyle özetliyerek bu yazımı bitirmek isterim:
“Hayat bir mücadeledir.. Mücadele biterse hayat da biter. Hayat bana göre eylemdir, söylem değil. Şikayet etmeyi hiç sevmem, sorunu hep kendimde ararım. Kendimi eleştirmeyi, kendimle mücadale etmeyi severim. İnsanlari etkilemek için konuşurum, sessiz kalarak mesajımı en etkili şekilde iletirim.. Dinlemenin mucize olduğu maalesef çok geç keşfetttim.. Vermenin , affetmenin , anlamanın ve sabirli olmanin gücün...ü hergün deneyimliyorum. Korkularimi ise stres gibi doğru yönettiğim zaman daha başarılı olabileneceğini gördüm. Tecrübe kazanmak , zaman kazanmanın en kestirme yoludur.. “Ben biliyorum” demek de, kişlnin kendisini bitirmesinin en kestirme yoludur...”Sevgi” - dünyanin en güçlü silahıdır..Bunu kaybettiğim anlarda hep farketmişimdir..."
Saygılarımla,
Taner Özdeş
Comments powered by CComment