Pazar gecesi saat üç. Türkiye’de beni takip eden yüz binlerce insana bir şeyler verebilmek, bilgimi, tecrübemi ve duygularımı paylaşmak için bu yazıyı yazıyorum. Sosyal medya günümüzde hem kişiler, hem de kurumlar için artık vazgeçilmez. Sosyal medyada olmak belli bir sorumluluk, çaba ve zaman gerektiriyor.
Dijital çağda, insanlar ile tanışmak, bağlantıya geçmek, sosyalleşmek her zamankinden daha kolay; Facebook, Twitter, Linkedin, Xing, Friendfeed ve bloglar vasıtasıyla her istediğiniz kişiye daha hızlı ve ucuz ulaşma imkanınız var. Sonuç yine değişmiyor, insan ilişkileri konusunda belli kuralları bilmiyorsanız, soysal medyada alacağınız sonuçlar değişmeyecektir.
21. yüzyılda Internet, sosyal medya (facebook, twitter …) ve mobil cihazlar sayesinde, 7/24 iletişim halindeyiz. Bu hem iyi, hem de tehlikeli. Söylediğiniz her şey sizin için bir risk. Sosyal medyada sürekli olumsuz yazan, eleştiren, diğerlerini küçümseyen, hatta kınayan insanları okuyunca çok şaşırırım. Bu verdikleri mesajlar ile ne elde etmek istiyorlar veya ne elde edeceklerini düşünüyorlar?
Günümüzde insanlar her şeyde anlam, samimi ilgi, empati, açıklık, dürüstlük ve takdir arıyorlar. Dünyanın en etkili insanı arasında gösterilen Lady Gaga’nın, 6 milyon twitter takipçisi ve 10 milyon hayranının olmasının sırrı saydığım bu özelliklere sahip olmasındandır.
İnsanlar sizi iki şey için takip ederler: Onlar için yaptıklarınız için veya kim olduğunuz için; kısaca vericilik ve dürüstlük (açıklık) en önemli iki ikna edici faktör.
İnsanların temel değerleri değişmiyor. İnsan duygusal bir varlık, anlaşılmak, onaylanmak, sevilmek, beğenilmek, övülmek ve takdir edilmek istiyor. Internet ve sosyal medya özellikle duygusal tarafta yeterli olmuyor. En önemli nedeni iletişimin yüzde doksanının sözsüz dille yapılması. Diğer yandan gülümseme - yüzde 99.7 - önemli bir sosyal araç olarak görülürken, Avrupa Birliği’nde Allah’a inananların oranı sadece yüzde 50.
Amerika’da yapılan son sosyoloji araştırmasına göre, Amerika’da insanların yakın güvendikleri insan sayısı ortalaması üçten ikiye, komşularına güven ise yüzde 19’dan yüzde 8’ e düşmüş. İnsanlar birbirlerinin hatırını sorarken bile bunu samimiyetten çok alışkanlıktan yapıyorlar. Duygusal anlamda dijital çağı insanı daha yalnızlaştırıyor, bu da ilgi, alaka, iyiliğin önemini artırıyor.
Diğer yandan, reklam, pazarlama ve müşteri hizmetleri gibi, günümüzde liderlerin de roller değişti. Dijital çağda, serbest ve sık iletişimle kurumların da iletişim prensipleri insan ilişkileri ile yer değiştirdi. Eğer arkadaş kazanmasını ve insanları etkilemesini bilmiyorsanız, bugün sadece pazarda yerinizi korumakta zorlanacağınız gibi, elemanlarınızı da tutmakta zorlanacaksınız. Fiziksel yakınlık artık bir sorun değil. İlişki yakınlığı sorun. Dijital çağda sadece bağlantı kurmak tanışmak önemli değil, ilişkiyi samimi veya yakın olarak sürdürebilmek önemli olan.
1,5 sene önce Facebook’a istemeyerek girdim. Bugün beni takip eden kişilerin sayısı 5,000’ini geçti. Twitter’e 6 ay önce girdim. Takipçi sayım 700’e yaklaştı. Xing Almanya bana" Xing Satışı" kurmamı söylediklerinde1,000 küsur üye vardı. Bugün ise 3,000 kişiyi geçtik. Uzman.tv deki videolarımı seyretme sayısı milyonlara ulaştı. Bunların sebebi insanlara bir şeyler vermek için sürekli çaba göstermem; hem de karşılık beklemeden.
Google’da “Taner Özdeş“ diye arama yapınca 64.000 adet, “Satışın 10 Altin Kuralı “ yazınca ise 2.420.000 adet kayıt bulundu çıkıyor. Bu konuda hiçbir pazarlama veya reklam vermeden bu rakamlara ulaşmamın tek sebebi insanlara sağladığım faydadır.
İş ve sosyal hayat, Internet ve sosyal medya sayesinde bir noktada birleşmiş oldu. Bugün Taner Özdeş olarak Facebook veya twitter’da yazdığım her şey sadece beni değil, şirketimi de bağlar. O zaman vereceğim mesajlar negatiften çok pozitif, onların kendilerini iyi hissetmelerini sağlayan veya değer katan mesajlar olmalıdır.
Sosyal medya ve sosyal teknolojileri uzmanı Charlaneli, şirketlerin sosyal medya stratejilerinde öncelikle teknolojiyi düşünmek yerine, kendi iş hedeflerini belirlenmesi, sonrasında sosyal medyanın bunu nasıl destekleyeceği üzerine kafa yorması gerektiğini kaydetti.
Yeni IT devrimi yazısında Salesforce.com’un kurucusu Marc Benioff, sosyal medyayı SOCIAL kelimesinin baş harflerini kullanarak tanımlamış. S İÇİN “SPEED”, “ her şey çok daha hızlı oluyor” diyor. O için “OPEN” diyor ve günümüzde açık ve şeffaf olmanın kaçınılmaz olduğunu, olmayan kurum ve ülkelerin her şeylerinin açığa çıktığından bahsediyor. C için “COLLABORATION” diyor ve sosyal medya devriminin herkese bir araya gelip fırsatları değerlendirebilecekleri ve her türlü zorluğa karşı gelebilecekleri imkanı sunduğunu vurguluyor. I için “INDIVIDUALS”, bireyselliğin gücünün artması diyor. A için “ALIGNMENT” diyor ve fikir, görüş birliği sağlamak için bu medyanın sunduğu kolaylıkların, erişim gücünün altını çiziyor. Ve son olarak L için “LEADERSHIP” diyor, ancak tepeden aşağı liderliğin günümüzde yetersiz kaldığını ve bu liderliğin muhakkak aşağıdan yukarıya akışı mümkün kılan bir yönetimle beraber uygulanmasının şart olduğunu belirtiyor.
Sosyal medya, yeni olması sebebiyle kişiler veya firmalar tarafından çoğu zaman doğru kullanılmamaktadır. İnsanlara kolay ulaşmanız demek, onları etkiliyorsunuz anlamına gelmez. “Hayran-Fan” ve“ Arkadaş” çoğu zaman aynı algılanmaktadır. Hayran denen kişi size derin duygular duymaz, ilişki seviyesi düşüktür. Facebook’dan davet gönderilen kişilerden “Katılacağım” diye cevap alınınca zannediyorlar ki o kişiler gerçekten gelecek. Bu oran değişmekle birlikte benim tecrübeme göre bu oran yüzde 10’u bile geçmez!
Güven, dürüstlük ve samimiyet hiçbir zaman bu kadar önemli bir değer olmamıştı. İnsanlar birbirlerine ve kurumlara daha az güvenir hale geldiler. Bunun en önemli sebebi, insanlar her şeyi daha iyi görüp anlıyorlar, bilgi çok hızlı Internet’te (sosyal ağlar üzerinden) yayılıyor. Özellikle de olumsuz haberler! Gerçek, açık ve samimi olmayan hiçbir şey uzun süre insanları kandırma gücüne sahip değildir!
Önemli olan kaç takipçinizin, arkadaşınızın veya hayranınızın olduğu değil, iletişimde ne anlam ve ne değer kattığınızdır. İnsanlar buna göre size değer verirler; kısaca onlara verdiğiniz değer kadar onlar da size değer verirler.
Bugün, sizi Facebook veya Twitter’da takip eden, videolarınızı Youtube’da izleyen kişiler sizinle çoğu zaman yüz yüze tanışmamış kişilerde olabiliyor. Sizi çok takip eden kişi olabilir, ancak bu arkadaşlıkları daha anlamlı, gerçek ilişkiye dönüştürmediğiniz sürece, sanal arkadaşlığın size bir faydası veya değeri yoktur. Sadece egonuzu tatmin edersiniz.
Kendimden örnek verecek olursam, Facebook, Twitter veLinkedin’de insanlara fayda sağlamak amacıyla birçok içerik ve paylaşım gerçekleştiriyorum. Amacım öncelikle insanlara fayda sağlamak. Arkadaş ve takipçi sayımın her gün artması benim açımdan doğru şeyler yaptığımın bir göstergesi. Ama benim açımdan daha önemli olan insanların yazdıklarıma yorum yazmaları, profilimde kendi yazı ve videolarını eklemeleri veya hikayelerini ve kendi görüşlerini benimle paylaşmalarıdır. Bu paylaşımların sayısı, hayran ve arkadaş sayımın artmasından çok daha önemlidir. Bazen bana özel mesaj atarak, bazı özel konuları hakkında soru sormaları ve tavsiye istemeleri, bana ne kadar güvendiklerinin göstergesidir. Bu da yaptıklarımın bir amacı olması açısından kendimi iyi hissetmemi sağlamaktadır.
Bana göre, sosyal medyanın ana amacı insanların paylaşarak kendilerine ve başkalarına değer katmalarıdır.
Sonuç olarak, günümüzde her ne kadar iletişim daha hızlı, daha fazla bilgi ve mesaj içerse ve daha ucuz hale gelse de, iletişimin amacı ve başarı kuralları değişmedi; anlamlı ilişkiler kurmak, karşımızdakine değer katmak, kendilerinin iyi hissetmesini sağlamak.
Dünyada en etkili insanlar; öncelikle başkalarına ilgi gösteren (insanları dinlemesini bilen), onları anlamaya çalışan, dertlerine ve sorunlarına çözüm arayan kişilerdir. Bunu yaparken de gerektiğinde, her türlü olumsuz eleştiri, yorum ve bakış açısına karşı dilini tutabilenlerdir. Gerektiğinde ego, gururlarına rağmen, negatif duygularını bastırabilecek ve söyleyeceklerini yutabilecek kadar alçak gönüllü, mütevazi ve cesur olanlardır.
Dijital çağda, arkadaş kazanmanın ve insanların etkilemenin yolu, ilişkileri anlamlı hale getirmekten geçer.
Dünyada 2500 yıldır insan ilişkilerinde temel felsefe değişmedi“ Başkalarının size yapmasını istemediği şeyi, siz de başkalarına yapmayın “
Bir gün Winston Churchill, başkan Eisenhower’a “seni neden sevdiğimi biliyor musun? “diye soruyor.”Çünkü diyor sen hiçbir zaman şöhret budalası olmadın!”
İnsanları her zaman bulduğunuzdan daha iyi halde bırakın, bunun sizi ne kadar büyük yaptığına ve size ne kadar ileri götürdüğüne şaşacaksınız!
Sevgilerimle,
Taner Özdeş
Not: Bu yazımda Dale Carniegeve Associates son kitabı” How to win friends and influence People” kitabını referans olarak kullandım. Dale Carniege’nin tüm kitaplarını okumanızı tavsiye ederim..
Comments powered by CComment