10 Başarı Formülüm!

Her şey sizinle başlar, öncelikle kendimizi tanımalıyız ve sevmeliyiz ki, başkalarıyla ve olumsuz olaylara karşı baş edebilelim ve uyum sağlayabilelim. Kendimize güven ufak yaşlarda başlar, başararak ve kendimize inanarak kendimize inacımızı ve güvenimizi artırabiliriz. Her konuda ileri gitmemiz için öncelikle hayatta hedeflerimiz ve başarma hırsımız olmalı.

 

1.Kendinizi sevin ve güvenin:
Her şey sizinle başlar, öncelikle kendimizi tanımalıyız ve sevmeliyiz ki, başkalarıyla ve olumsuz olaylara karşı baş edebilelim ve uyum sağlayabilelim. Kendimize güven ufak yaşlarda başlar, başararak ve kendimize inanarak kendimize inacımızı ve güvenimizi artırabiliriz. Her konuda ileri gitmemiz için öncelikle hayatta hedeflerimiz ve başarma hırsımız olmalı. Bir başarıdan diğer başarıya gitmek istiyorsak, bir hedeften bir hedefe koşmalıyız. İnsan hayatta, ürettiği, kendisine ve çevresine faydalı olduğu sürece var olur, değer katar. Üretmek de eylemden geçer.

Güven, sevgi gibi duygularının hepsini içimizde yaratıyoruz. İnsanlar arasında en büyük fark, düşüncelerini, hislerini, nasıl yönlendirdikleridir. Gücünüzü en iyi şekilde kullanabileceğiniz; güven, sevgi, inanç, coşku, neşeli durumlardan alın, korku, şüphe, endişe, çöküntü, karamsarlık ve üzüntüden uzak durmaya çalışın.

Davranışlarımızın, durumunuzu, durumunuzun da fizyolojinizin ve düşüncelerinizin ve inançlarınızın bir sonucu olduğunu unutmayın.

2.Sağlıklı yaşayın, iyi beslenin:
İnsanın enerjik, pozitif olması, doğru kararlar alabilmesi için sağlıklı olması gerekir ve sağlıklı olmak için kendimize iyi bakmalıyız. İyi beslenmeliyiz. Sigara, alkol kullanımınız sağlığınıza zarar vermeyecek düzeyde olmalı. Düzenli uyumalı, tatile çıkmalıyız. Vücudumuzu, zinde hissedecek kadar uyumalı ve belli sürelerde muhakkak tatile çıkmalıyız. Yılda bir kere sağlık kontrölünden geçmeliyiz. Gerekirse takviye vitamin almalıyız. Benim için en önemli öğün kahvaltıdır, iyi bir kahvaltı yapmadan güne başlamamaya özen gösteririm. Kahvaltıda, mutlaka taze meyve suyu içer, veya meyve yerim. Öğün atlamam. Haftada bir kere mutlaka balık yerim. Yeşillik ve sebze yemeye gayret ederim. Fast food, kolalı içecekler, şeker ve tuzdan uzak dururum. Kafeinli içecekler konusunda günlük limitlerim vardır.

Spor, hayatımın vazgeçilmez parçasıdır. Haftada en az 5 gün düzenli spor yaparım. Çoğu insan, spor yapmamalarını zamanları olmadığı bahanesinin arkasına sığınırlar. Spor yapmak, için spor klübüne üye olmanız gerekmez, Hızlı adımlarla her gün yüremeniz, evde ufak ağırlıklarla çalışmanızda yeterli olacaktır. Ben pozitif enerjimi spordan alıyorum. Spor için sabah erken, öğlen veya akşam fark etmez. Günlük programıma sporu iş randevusu gibi ekleyip, kesinlikle bu konuda ne olursa olsun taviz vermem.

Spor yapmanın diğer avantajı, eğer tenis, yelken, golf vb sporlar yapıyorsanız iş dışında geniş bir çevre de elde edebilirsiniz.

Hafta sonlarında zaman zaman outdoor aktivitelere katılın paintball, rafting, atv‘ye binin. Bu tür aktiviteler, hayata bağlanmanızı sağlayacağı gibi, kendinizi iyi hissetmenizi ve işinizde daha verimli olmanızı sağlayacaktır.

Çocuklarınız varsa onlarla beraber bir gün geçirin. Benim 15 ve 16yaşlarında iki oğlum var, onlarla geçirdiğim zamanlar hayatımın en mutlu anlarıdır. Kendinizi iyi hissetmeniz, mutlu olmanız satış mesleğinde çok önemlidir.

Pozitif olun, bol bol gülümseyin
Hayata pozitif bakmak için herşeye sahip olmanız gerekmez. Önemli olan hayata ve insanlara olumlu bakabilmeniz, sahip olduklarınızla yetinebilmenizdir. Pozitif ve negatif düşünceyi yaratan sizin düşüncenizdir. İnsanlar olumlu ve neşeli insanlarla birlikte olmak isterler. Kimse negatif veya sürekli olumsuz bir kişi ile zaman geçirmek istemez. Olumlu olmak için, spor yapın, iyi beslenin, sahip olduklarınıza şükredin.

Kendinize sürekli yeni hedefler belirleyin, yeni insanlarla tanışın, bol bol kişisel gelişim kitapları okuyun, mümkünse seminerlere katılın. Hayır kurumlarında veya sivil toplum örgütlerinde görevler alın, yeterli birikiminiz varsa bağışta bulunun. Bilginizi ve tercrübenizi paylaşın, insanlara örnek olun.

Gülümseyen insanlar karşındaki kişileri daha kolay etkilerler, etrafa pozitif enerji vererek, ortamı yumuşatırlar. Gülmeyen bir surata sahip olabilirsiniz, ama sürekli egsersizle suratınızı gülümsemeye alıştırabilirsiniz. Tabiiki sahte olmamalı, içten olmalı. Hayata olumlu bakmak, insanları sevmek ve kendimizle barışık olmamız gülümsememizi kolaylaştırır. Bazı insanlar gülümsemeyi zayıflık olarak görür. Ben buna kesinlikle katılmıyorum. Olaylara ve insanlara pozitif bakma alışkanlığını kazanırsanız, gülümseme konusunda da bir adım atmış olursunuz.

Ailenize ve yakın dostlarınıza zaman ayırın:
İleride keşke demek istemiyorsanız, sizi sevenleri ihmal etmeyin. Çevreniz ne kadar geniş olursa olsun, insanın ailesinin ve yakın dostlarının, ailesinin yeri ayrıdır. Bu kişileri hangi konumda olursanız olun, ne kadar zengin, güçlü olursanız olun, her zaman arayın, ziyaret edin, sohbet edin. İnsanın değeri ve geçmişi, kişiliğinin gücünü gösterir. Ailemi, akrabalarımı ve çocukluk arkadaşlarımı her zaman arar, hatırlarını sorar ve zaman geçirmeye özen gösteririm. Spor gibi zamanım yok bahanesinin arkasına saklanmayın. Kaybettiğiniz zaman çok pişman olur ve üzülürsünüz.

İş, sosyal ve aile dengesini sağlamalısınız! Ruh sağlığınız üzerinde de olumlu etkisi olacaktır.

Business Week dergisi 2006 yılında yaptırdığı en güncel araştırmada iş adamlarına “sabah yatağınızdan kaldırıp, , işe istekli gitmenizi sağlıyan en kıymetli iş hedefiniz nedir?” sorusuna verilen en yüksek yüzdeyi sağlıyan cevap “ İş ve ev hayatı arasındaki dengeyi koruyabilmek “ olmuş.

Zamanı iyi değerlendirin :
Zaman günümüzde iş hayatında olsun, sosyal hayatımızda olsun çok kıymetli olmaya başladı. Herkes aynı zamana sahiptir, önemli olan zamanınızı nasıl planlandığınız, önceliklerinizi nasıl belirlediğinizdir. Planlı ve hedefli olursanız, istediğiniz herşeyi yapacak zamanınız olacaktır.

Ben istediğim şeyleri yapabilmek için, önceden planlarım ve en öncelikli olarak ajandama yazarım. Kahvaltı, öğlen yemeği, akşam yemeği ve kahve molalarını değişik insanlalra geçirmek için organize ederseniz, günde dört kişi fazla görebilirsiniz. Hafta sonlarınızı yatakta geçirmeyin, güne erken başlayın, bu şekilde hafta sonlarında birçok insanla zaman geçirmeniz mümkün olacaktır.

Zamanı yerine koyamazsınız, kıymetini bilin, en iyi şekilde değerlendirmeye çalışın.


İyi giyinin, kendinize özen gösterin, kişisel imaj oluşturun :
Satışta ilk intiba veya izlenim kolay kolay silinmez. Bir kişiyi kısa zamanda etkilemek istiyorsanız iyi giyinin. İyi giyinmek marka giymek değildir. Diğer yandan, bazı sektörlerde ve mevkilerde marka giyinmeniz sizin hakkınızdaki güvenirliği artıracaktır. Giyinmek kadar kıyafeti taşımak da önemlidir. Yürüyüşünüz, duruşunuz, el ve kol jestleriniz, bakışınız da en az giyinmek kadar önemlidir. Hepsi bir bütündür, sizin imajınızdır.

Bir insanın bizim hakkımızdaki düşüncelerini, duygularını ve tavrını bizim o kişide ilk on saniyede oluşturacağımız imajımız belirler. Başkalarının bizi nasıl algıladığı, bizim kendimizi algılama şeklimize bağlıdır. Örneğin, biz kendimize güveniyorsak, başka insanlarda da bırakacağımız ilk izlenim “özgüvenli” olacaktır.

Şunu hiç bir zaman unutmayın “İnsanlar kıyafetleriyle ile karşılanır, karakterleriyle uğurlanırlar ”

Başarılı olmak mı istiyorsunuz? O zaman başarılı insanlar gibi bakımlı, temiz ve düzenli olmalı ve pozisyonunuzla ve hedeflerinizle tutarlı giyinmelisiniz. Kendisine saygısı olan insanlar, görüntülerine ve giyimlerine özen gösterirler.

Etkili giyinmek, başkalarının üzerinde çarpıcı bir etki yapmaktır. Etkili giyinmek, pahalı giyinmek değildir. Önemli olan bulunduğunuz ortama göre, iş hayatındaki pozisyonunuza göre giyinmektir.

Saçınız, elleriniz, sakal traşınız, temiz olmanız, ve uyumlu renkler giyinmeniz, ayakkabı ve kemer seçiminiz sizi her yerde seçkin konuma getirecek, ve itibarlı yapacaktır.

Bazı insanlar iş dışında kendilerine hiç özen göstermezler. İnsan başkaları için değil öncelikle kendisi için giyinmelidir. Giyinmek kadar temiz olmak, temiz kokmak, bakımlı ve uyumlu olmak önemlidir.

Tutarlı olmanız gibi tutarlı giyinmeniz, insanların size güvenmesine neden olacaktır. Önemli olan özel zamanlarda değil her zaman aynı tutarlılığı gösterebilmektir. İnsanların ilgisini ve beğenisini kazanmanın en kısa yolu, yüzünüzde her zaman büyük bir gülümseme taşımanız, dik durmanız ve hızlı yürümenizdir. Dik durmanız, kendinizi iyi hissetmenize ve güven duymanıza, hızlı yürümenizde , kendinizi enerjik hissetmenize neden olacaktır.

Taşıdığınız aksesuarlara da özen gösterin. Çantanız, cüzdanınız, kaleminiz, cep telefonunuz, laptopunuz ve ajandanız pozisyonunuza ve statünüze uygun olmalıdır. Erkekler takı takmamaya, bayanlarda da abartılı makyaj yapmamaya ve renk uyumuna özen göstermelidir.


Seyahat edin, yeni insanlarla tanışmaya gayret edin :
İnsanları “bilgi” öğretilebilir. Ama, insanlara “görgü”, “vizyon” ve “büyük düşünme” öğretilemez. Küçük yaşlardan beri şanslı bir aileye sahip olmam sebebiyle sık sık yurtdışına seyahat etme imkanim oldu. İnsan dünyayı yüzde 85 gözleri, yüzde 15 ise diğer duyuları ile keşfeder ve öğrenir. Görmeden insanın ilerlemesi ve gelişmesi beklenemez.

Yurtdışında sadece dünyanın nereye gittiğini görmek dışında, değişik kültürden ve ülkeden insanlarla tanışma ve öğrenme imkanınız oluyor. İnternetten önce sadece görerek öğrenme imkanı televizyon vasıtasıyla oluyordu. Satış mesleğinde kişinin en son yenilikleri bilmesi ve takip etmesi işinde iyi olabilmesi için önemlidir. Gittiğimiz ülkelerin tarih, sanat, örf ve adetleri ve kültürünü anlamalıyız. İhracat ve ithalat yapan kişiler için bu bilgi diğer ülkelerle yapacakları temaslarda avantaj sağlayacak, daha başarılı iletişim kurmalarına fayda sağlayacaktır.

Dünyaya yön verenler, genellikle kendilerinden çok diğerlerinin deneyimlerinden yararlanarak öğrenmede ustalaşmış kişilerdir.

Yeni insanlarla tanışmak, satış mesleğinde kariyer yapan her satıcı için en önemli hedeftir. Tanıştığınız her insan size yeni iş imkanı, referans, bilgi ve vizyon sağlıyacaktır. Gelişmek istiyorsanız, başkalarının birikimlerinden ve tecrübelerinden faydalanmasını bilin, çünkü herşeyi deneyip, yapacak kadar zamanımız yok. Tecrübe, insanların hayatta yaptıkları hataların toplamıdır.

Yeni insanlarla tanışmak bize ayrıca network sağlıyacaktır, bugün her tanıdığımızın tanıdığı şeklinde ulaşamayacağımız çok az insan vardır. Bu tür ilşkilerde cömert ve yardımsever olursanız, insanlar sizi çevresindeki insanlarla severek tanıştırmaya çalışacaklardır.

Başarı ne kadar bizimle başlasa da, bunun çok hızlı bir şekilde büyümesi bizim diğer insanlarla kuracağımız ilişkilere bağlı olacaktır.

Kendinizi geliştirin :
Öğrenmenin yaşı yoktur. İnsan hergün kendisi hakkında yeni bir şeyler keşfedebilir, üzerine gidip başarabilir. Başarının yüzde 80’ini eylemdir. Kendimizi geliştirmek için öncelikle belli kararlar vermeliyiz. Bu kararları verebilmek için hayattan ne beklediğimizi bilmemiz lazım. Her insanın farklı olmasının sebebi, herkesin farklı hayat görüşüne, tecrübe ve deneyimlere, düşünce ve inançlara sahip olmasıdır. İnsanın yeterince isteği, hırsı ve inancı varsa isterse kendisini geliştirebilir. İnsanları gelişmeye, daha iyi olmaya yöneltecek tek şey içindeki başarma hırsıdır.

Ben kendimi 35 yaşında keşfettim. Almış olduğum eğitimcinin eğitimi kursunda, bir konu seçmem söylendi. Benim de en iyi bildiğim konu satış idi ve satış konusunda eğitim vermeye başladım. İlk sunumumu powerpoint kullanmasını bilmediğim için bir arkadaşım benim yerime hazırladı. Öğrenmenin ve başarmanın tek yolu, tekrarlamaktır. Bende vermiş olduğum yüzlerce eğitimden sonra bu konuda yeteneğim olduğuna inandım. Her fırsatı değerlendiriyor, üniversitelerde, Rotary Kulüp ve Jaycee’s toplantılarında eğitim, seminer ve keynote konuşmacılık yaparak bu konuda kendimi geliştirdim: Kendime güvenim gelmişti. Duyguzal zeka popüler bir konuydu ama hiç bir fikrim yoktu. Yüzlerce saat Internet’de araştırma yaptım, birçok kitap okudum, psikologlarla ve bilirkişilerle tartıştım ve sonunda ikinci eğitimimin içeriğini oluşturmayı başardım.

Diğer yandan, bir yakın arkadaşımın tavsiyesi ile maxihaber web sitesinde bana köşe verildi ve her ay bir yazı yazmam istendi. Bu hedef beni her ay düzenli yazı yazmaya mecbur etti, fakat bir şeyi fark ettim, gittikçe daha iyi ve akıcı yazmaya başlamıştım. Kendime güvenim arttı ve bu okuduğunuz kitabı yazmaya başladım.

Sevdiğiniz bir konuyu seçin, kendinizi o konuda uzmanlaştırın, araştırın ve o konuda en iyi olmaya söz verin. Başardığınızı göreceksiniz. Bunun yetenekle bir alakası yok, daha çok çalışma, tekrar, inanç, hırs ve istek ile alakası vardır.

9. Hedeflerinizi belirleyin, kendinize inanın ve kararlı olun :

Bir hedefe sahip olmak veya olmamak , her sabah erken veya geç kalkmamızı sağlar. Hedefler bir itici güçtür. Hedefe ulaşmak için üç şeye ihtiyacınız olacaktır: “Kendinize inanmak”, “kararlı olmak” ve “hayattan ne istediğinize karar vermek”.

Nedense biz kendimize değil de hep başkalarına güvenmeyi ve inanmayı tercih ederiz. Oysa insan kendisine inandığında hayal edemeyeceği güçlere kavuşur ve başklarının yardımına ihtiyaç duymaz. Kendine inanmak düşüncelerde başlar. Bir konuda kararsız kalmak yerine, kendinize sürekli pozitif telkinlerde bulunup “Mutlaka başaracağım” diyerek kendinizi cesaretlendirebilirsiniz.

Başarılar tesadüfen olmaz, öğrenmemiz gereken şey, bedenimizi ve zihnimizi en güçlü ve en yararlı şekilde harekete geçirmektir: Bunun içinde iki şeye ihtiyacınız var “ Hırs ve kendinize inanmak”. Neyin doğru olduğuna inanırsak o doğrudur. Bir şeyleri başarabileceğimize ne kadar inanırsak, genelikle o konuda o kadar çok enerji harcarız.

İnanç, özelikle de kişinin kendisine olan inancı, öğrenebilen ve geliştirmeye açık bir güçtür.

Birçok insan sabırsız olduğu için, sürekli başarısızlığa uğrar. Kendimize bir hedef belirler, ama buna hemen ve bir an önce ulaşmak isteriz. Bunu elde edemeyince de o konuya ilgimiz azalır, uğraşmaktan vazgeçeriz.

Hiçbir kimse hedefe bir defada ulaşmaz, hedefe ufak adımlarla, çok çalışarak, deneme ve yanılma yöntemiyle ulaşılır. Hiç kimse ilk defasında 100 kere şınav çekemez, öncelikle ilk 10 taneden başlar ve bu sayıyı giderek artırır. Eğer adeleleri yeterli kuvvete ulaşana kadar çalışmak sabrını göstermezse, hiç bir zaman arzuladığı sonuçlara ulaşamaz.

Sabırsızlığın yol açtığı başarısızlıklar giderek kişinin kendine güvenini kaybetmesine ve kendine daha mütevazı hedefler koymasına neden olur. Bu durum sürdükçe, dünyası da, kendisine olan inancı da gitgide daha çok küçülür.

Kişinin kendine olan inancı, onun koyacağı hedeflerin boyutunu belirler. Güçlerini hedefe doğru ve tam olarak yönlendirilebilmesi için konsantrasyon gereklidir. Kararlılık da, hedefe ulaşana kadar bıkmadan ve yılmadan gerekli miktarda adımı atabilmek açısından vazgeçilmezdir.

Hedeflerimize ulaşmak istiyorsak, kararlılık ve konsantrasyon konusunda kendimizi sürekli geliştirmemiz ve kendimize inancımızı her ne olursa olsun yitirmemiz gerekir.

İnsanları sevin, değer verin ve yardımcı olun :
Amerika’da 11 Eylül saldırıları ile ilgili bir film izliyordum, insanların panik anında veya öleceklerini hissettikleri anlarda yakınlarına onları ne kadar çok sevdiklerini söylüyorlardı. Günlük hayatımızda insanları ne kadar sevdiğimizi nadiren söyleriz. Duygularımız açığa vurmanın zayıflık olduğunu düşünürüz. İnsanlara “merhaba “, “ günaydın” demeye çekiniriz veya ihmal ederiz. İnsanları nadiren kucaklarız, “seni seviyorum” deriz.

Dünyada başarmak, hayallerimize ulaşmak istiyorsak, insanlara yardım etmeliyiz, iyilik yapmalıyız, karşılıksız vermeliyiz ve sevmeliyiz. İçimizdeki sevgi bize mutluluk ve güç verecektir. Bu neşe ve çoşku çevremizdeki insanların bizimle beraber olmak istemelerine sebep olacaktır. Sonuç olarak, bize daha çok güvenecekler ve daha çok özel sorunlarını, hedeflerini, problemlerini, ihtiyaçlarını paylaşacaklardır.

Usta satıcılık demek “Karşımızdaki kişinin aslında ne istediğini veya ihtiyacı olduğunu anlamasını sağlamak ve bunu elde etmesine yardımcı olmaktır”.

İnsanlara değer vermek, onları dinlemekten, samimi ve içten sohbet ederek paylaşmaktan ve zaman geçirmekten geçiyor. Ne kadar önemsemez gibi görünsek de, insanların bizi bir yerlere davet etmeleri, başkaları ile bizi tanıştırmaları, bizi övmeleri, beğenmeleri , önemli günlerimizde bizi aramaları çok hoşumuza gider.

İnsanın temel ihtiyaçlarından biri değerli ve önemli olduğunun kendisine hissettirilmesi ve çevresi tarafından takdir ve kabul görülmesidir. Bunu yapmanın en kolay yollarından birisi insanları samimi ve ilgili bir şekilde dinlemektir. Bunun ikinci yolu insanların hayattaki ve iş hayatlarındaki hedeflerine ulaşmalarına destek ve yardımcı olmaktır. Ben, prensip olarak her zaman çevremdek her kişiye elimden geldiği kadar karşılıksız yardımcı olmaya çalışırım. Annemin bana küçükken söylediği sözler halen aklımdan çıkmaz: “Dünyanın en zengin insanı en çok verendir. Gerçek zenginlik iç zenginliğidir.”
Hayatta başarı oranımız çevremizdeki insanlarla kurmuş olduğumuz ilişkilerin kalitesine ve düzeyine eş orantılıdır. İnsanları sevmeyi öğrenirsek, sadece daha mutlu ve neşeli olmak dışında hayatta istediğimiz şeylere daha kolay ulaşabiliriz.

Referans : Satışın 10 Altın Kuralı ( Taner Özdeş)

Comments powered by CComment

Bize Ulaşın

Halim Meriç İş Merkezi Cemal Sururi Cd. No:25/18 Şişli İstanbul

  • dummy0532 255 97 82

E-Bülten

E-posta adresinizi girin, size daha fazla bilgi gönderelim...

Ara