Arkadaşlık Üzerine!

İşinizden kovulsanız ilk kime koşarsınız veya büyük bir terfi alsanız ilk kiminle paylaşmak istersiniz? Arkadaş ( Türkiye’de dostluk diye de geçiyor) herşeyinizi çekinmeden, dürüstçe paylaşabildiğiniz kişidir. Hayatta herşeyinizi en çok kiminle paylaşabiliyorsunuz?

İnsanın en büyük sorunu veya başına ne geliyorsa yalnız kalamamaktan geliyor. Ben aşırı sosyal bir insanım. İnsanları seviyorum; öğrenmeyi, öğretmeyi, paylaşmayı seviyorum. Açık olmam sebebiyle, çoğu insan gibi çok samimi olmam gerekmiyor. Temelde insanlara güveniyorum. İnsanları seviyorum. Her insanın değerli bir varlık olduğunu düşünüyorum.

İnsanlara yardım etmesini, insanların başarılarında katkım olmasını, onların daha iyi bir insan olmaları için çaba sarf etmeyi seviyorum.

İlişkilerin güzel yanı, bizi kendimize karşı dürüst yapması, kendimizi daha iyi tanımımıza neden olmasıdır. Dünyada en mutlu insanlar sağlıklı ilişki kurabilen ve bu ilişkileri sürdürebilen insanlardır. Gerçek dostluklar sevgi içerir, bu bizim o kişi ile her konuda anlaşmamıza, aynı fikirlere veya hobilere sahip olmamızı gerektirmez. Dürüstçe her şeyimizi paylaşabilmemiz, her konuyu tartışabilmemiz, birlikte hesapsızça zaman geçirmemizdir. Kendimizi maskesiz, olduğumuz gibi o kişinin yanında hissedebilememiz arkadaş olduğumuzun en önemli göstergesidir. Gerçek arkadaşlarımızla rahatlıkla karanlık yönlerimizi ve zayıf yönlerimizi, korkularımızı paylaşabiliriz.
İnsanın insan yapan kusurları değilmidir! Hangimiz her konuda mükemmeliz ki !

Her insanın açık ve gizli alanı vardır. Açık alan kişiden kişiye değişir. Bazısı için nerede doğduğu, dini, yaşı bile gizli olabilir. Bunun en önemli sebebi kişinin bu bilgileri paylaşdığı takdirde zarar göreceğini düşünmesidir. Karşınızdaki kişiye açılmazsanız, o da size açılmaz. Siz ne kadar açık (samimi) davranırsanız, o da size aynı oranda açık olacaktır. İnsanoğlu sosyal bir varlıktır. Sosyal olmak , su içmek gibi bir ihtiyaçtır. Hayvanlarla insanlar arasındaki en önemli farklardan biri hayvanın tek başına zaman geçirebilmesidir. İnsan ise belli bir süre yalnız kalabilir.

Arkadaşlık kavramı genç yaşlarda hepimiz için ne kadar önemlidir. Çok arkadaşımızın olması, kimlerle zaman geçirdiğimiz bizim itibarımızı, imajımızı belirler. Kimlerle dolaşıyorsak, çevremizde ona göre değerlendiriliriz. İnsanın her konuda arkadaşı olabilir: sohbet etmek için, gece çıkmak için, spor yapmak için, kağıt oynamak için, seyahat etmek için. Hergün birçok insan ile görüşürken cuma ve cumartesi akşamları kiminle dışarıya çıkacağımız konusunda daha seçici davranırız. Bunu hiç düşündünüz mü? Aynı şey seyahate çıkarken de olur. Kimlerle seyahate çıkabiliriz? Her görüştüğümüz kişi ile çıkmayı tercih etmeyiz.

Gençliğinizde çok kolay arkadaşlık kurabiliyosunuz, ama her arkadaşımız ile kurduğumuz ilişkilerin kalitesi ve samimiyet seviyesi farklı. Gündüz, akşam, hafta sonu, seyahat, spor, mahalle, hepsi farklı türde arkadaşlılıklar. Hepsinden farklı haz alıyorsunuz. Hepsinden farklı bir enerji, keyif alıyoruz. Farklı şeylerimizi paylaşıyoruz.

Arkadaşlık konusunda gözlemlediğim, beni kim olduğum gibi kabul ediyorsa, az eleştiriyorsa, az yargılıyorsa o kişiye daha çabuk ısınıyorum.

Popüler kişiliğim, açık olmam, espri kaldırmam ve insanlar ile çok hızlı ilişki kurabilmem sebebiyle, arkadaşlık konusunda hiçbir zaman zorluk çekmedim. Ama çok yakın arkadaşlık kurma konusunda da temkinli oldum. Ama şunu fark ediyordum, herkes benim kadar açık , kendisi ile aynı oranda barışık değildi. O nedenle insanlar alındığında, küstüklerinde veya farklı tepki gösterdiklerinde hep şaşırırdım ( bazen yanlış anlaşıldığı için üzüldüm). Bunun en önemli sebebi herkesin gerçek duygularını çok rahat ve açık ifade edememesiydi. Beni çok seven fakat bana bunu belli edemeyen bir çok arkadaşımda oldu.

İnsan arkadaşlarını neye göre seçer?

Ben çok şanslı bir çocukluk geçirdim. Mükemmel bir anne ve babaya sahipdim. Çok sevdiğim bir kız kardeşim. Kardeşim gibi bana yakın bir kuzenim. Benden büyük olmalarına rağmen kuzenlerim vardı. İnsanın ailesi ile ilişkileri iyi olduğunda arkadaşlık konusunda daha az ihtiyacı olur. İnsan belli konuları paylaşacak, sizi yargılamadan dinleyecek bir insana ihtiyaç duyar. Bu çok yakın bir aile ferdiniz veya bir arkadaşınız olur. İnsanın ailesi ile iletişimi konusunda problem yaşarsa bunu dışarıda arar. Duygularımızı, fikirlerimizi, hayallerimizi, üzüntülerimizi, korkularımızı paylaşacak, dinleyecek birilerini ararız.

Çoğu insan arkadaşlık kavramını anlamaz. Birisinin gerçek arkadaşınız olup olmadığını nasıl anlarsınız? Koşulsuz sevmesinden, en zor anınızda yanınızda olmasından, sizi kıskanmadan siz olduğunuz için sevmesinden. Çok samimi olduğunuz bir arkadaşınızla yıllar sonra hiç ilişkiniz kalmayabilir. Sakın şaşırmayın. İnsanlar değişirler. İnsanların çevresi, arkadaşları, eşi, yaşam tarzı insanı değiştirir. Kişi ne kadar kabul etmesede bir süre sonra tüm dünyası değişir, farklı şeylerden hoşlanmaya başlar ve faklı yaşam tarzını seçebilir. Ancak birinci derecede ilişkisi olan kim ise o kişi ile ilişkisi daha az etkilenir.

Eşimden örnek verecek olursam ikimizde sürekli değişiyoruz. İkimizde farklı konularla ilgileniyoruz. Zamanımızın büyük kısmını işte geçiriyoruz. Ama bu değişime rağmen ilişkimizde bir farklılık olmuyor, hatta daha yakınlaşıyoruz. Bunun sırrı ne? Birbirimizi sevmemiz, birbirimizi daha iyi hale getirmenin hayatımızın ana amacı olması.

Yeni yüzyılda insanlar daha bencil, daha kendilerine dönük, daha çok ilgi alanları var, daha çok seçenekleri var; hızlı ve tatminsiz yaşam insanın düşünmesi, bilinçli yaşaması önünde en önemli engel. Kendisiyle yüzleşmeden, duygularını anlamadan, yalnız kalmaktan korktuğu için farklı bir kişiliğe bürünerek hayattan gerçek tatmini almadan yaşıyor. İlişkiler kısa süreli, samimiyetsiz, daha çok maddiyata, hazza, eğlenceye yönelik. Bu da kişilerin evlilik müessesine inanmamalarına, insanların evlenmekten uzaklaşmalarına yol açıyor. Amerika’da her iki kişiden biri boşanıyor. Ülkemizde boşanma oranı geçmiş yıllara göre katlanarak artıyor. Toplumumuzda bir çok değerde yok oluyor. Para, maddiyat, lüks, şöhret insanların tek düşüncesi, hayat amacı. İçlerindeki boşluğu ve yalnızlığı bu şekilde doldurmaya çalışıyorlar.

O zaman çözüm ne? Nasıl sağlam ilişkiler kurabiliriz? Samimi ilişki kurmanın sırrı nedir?


Her türlü ilişkide iki önemli faktör vardır. Birincisi, ilişkide ortak bir amaç olmalıdır. Ortak zevkler, ortak hobiler, ortak menfaatler uzun süreli olmaz; geçiçidir. Bunu nasıl mı fark ettim? Her evimi değiştirdikten sonra o evde otururken görüştüğüm komşularımla taşındıktan bir süre sonra ilişkim kesildi. Görüşmez oldum. Bir süre sonra hayatımdan çıktılar. Bazı arkadaşlarımla geçmişte çok yakın olmama rağmen tekrar görüşmemizde büyük bir heyecanla kuçaklaşsak da bir daha birbirimizi aramıyorduk.

Karşılaştığımızda klasik klişeler ile kibarca birbirimizle selamlaşıyor, kısa bir sohbet ediyorduk. Ayrılırken “ En kısa zamanda görüşelim” “ Birlikte bir öğlen yemek yiyelim” “ Bir kahve içelim” diyorduk...Ama bunların çoğu gerçekleşmiyordu. Neden?

En önemli sebebi ortak amacımızın kalmaması. Bizim değişmemiz, arkadaşlarımızın değişmesi. Hayata bakışımızın, değerlerimizin, önceliklerimizin değişmesi. En önemlisi ortak bir şeyimizin, amacımızın olmayışı. Bir insanın bir yılda 52 tane cuma, 52 tane cumartesi günü vardır. Bunları kiminle geçireceğinize siz karar veriyorsunuz. Çevremde benim yaşımdaki arkadaşlarımın sık görüştükleri arkadaş sayısı 8-20 kişi arasında değişmekte. Bunların bir kısmı ile daha sık görüşürsünüz. Ama birisi ile çok görüşmeniz veya ortak faaliyetlerinizin olması bu arkadaşlığı sonsuza kadar garantilemez. Ortak amacınız olmalı.

Koşulsuz birlikte zaman geçirme , seyahat etme arkadaşlıkları güçlendirir. Hangi arkadaşınız ile en gizli bilgilerinizi bile paylaşabiliyorsunuz? Hayallerinizi, korkularınızı, hedeflerinizi paylaşıyorsunuz. İşte o kişi gerçek arkadaşınızdır. Bunların sayısa bir, iki, üç olur, daha fazla olmaz. Arkadaş kelimesi ülkemizde dejenere edilmiştir. Herkes herkese yakın arkadaşımdır der. Bende bazen bilinçsizse “yakın arkadaşım” diyorum. Bu kelimeyi her durumda düşünmeden kullanıyoruz. Gerçek anlamını düşünmeden, sorumluluğunu almadan. Belki de bilinçaltımız (egomuz) böyle olmasını arzu ediyor. Kendimizi daha güvende, daha mutlu, daha değerli hissediyoruz.“Ahmet mi?”, çok yakın arkadaşım o benim. Aslında Ahmet ile hiç bir samimiyetiniz yok. Bir kere görüşmüşüz veya iş yapmışız!

İnsanın samimi ilişki kurabilmesi için öncelikle kendisi ile samimi olabilmesi lazım. Başkaları ile ilişki kurarken kendimizi daha iyi tanıma fırsatımız oluyor. Gerçek arkadaşlarımızın bizim gelişmemize katkıları olur, bizi sevdikleri için bazen bizim duymak istemediğimiz şeyleri bize söylerler. Kimse kendisini yüzde yüz bilemez. Kimse kendisi ile yüzde yüz rahat hissetmez. Dünyada kimse mükemmel değildir. Dünyada her insanın zayıflıkları, kusurları, zaafları, utandığı şeyler vardır. Bunları kabul etmek istemeyiz. Bunlar ile yüzleşmekten kaçarız.

İlişki ve arkadaşlık kurabilmeniniz için öncelikle kendinizi olduğunuz gibi kabul etmeniz, kendiniz ile samimi olmanız gerekir. Bir kimse ile yakınlık kurabilmeniz için karşılıklı birbirinize dürüst ve açık olmanız, birbirinizi olduğu gibi kabul etmeniz gerekir. Çok arkadaşınız olabilir, her yerde arkadaş bulabilirsiniz. Ama samimi ilişki kurabilmeniz çok farklıdır.

Bana arkadaşınızı söyleyin kim olduğunuzu söyleyim. Hayatta insanın başarısını 3 şey belirler: Eş, Arkadaş ve İş seçimi. Size karşı dürüst olmayan arkadaşlar seçmeyin, sizi daha iyi hale getirebilecek, sizi sevecek, iyiliğiniz için doğruları yüzünüze söyleyecek arkadaşlar edinin.

Arkadaşlarınız kimler? Niye arkadaşlarınız arkadaşlarınız? Arkadaş seçimini neye göre yapıyorsunuz?

Arkadaşlarınız sizden daha iyi insanlar olabilir. Bundan dolayı onları seçersiniz. Size enerji verirler. Sizi dinlerler, sizinle paylaşırlar, sizi samimice dinler, sizin hayatta daha başarılı olmanız için sizi desteklerler. Bundan dolayı onlara “yakın arkadaşım veya dostum deriz”.

Arkadaşlık bir duygusal ihtiyaçtır. Ama arkadaş seçerken hayattaki amacınızı düşünerek doğru arkadaşlar seçin.

Bir sonraki yazımı "samimiyet" konusunda yazacağım.

Sevgilerimle,
Taner Özdeş

Comments powered by CComment

Bize Ulaşın

Halim Meriç İş Merkezi Cemal Sururi Cd. No:25/18 Şişli İstanbul

  • dummy0532 255 97 82

E-Bülten

E-posta adresinizi girin, size daha fazla bilgi gönderelim...

Ara