Herkese duygularınızı nasıl yönetmelisiniz eğitimini veriyorum, ama şunu görüyorum ki , insan duygularını bir noktaya kadar yönetebiliyor.

Cumartesi günü Facebook’tan gelen bir video görüntüsü birden beni canlandırdı, hatta coşturdu. Bütün düşüncem, enerjim, ruh halim değişti. Duygularımı kontrol edemiyordum. Michael’i dans ederken seyredip, içinizde bir şeylerin uyanmaması mümkün mü? Bu mucezevi beyaz çoraplı, ince bedenli, dans etmeyen sanki sahnede uçan, sesi ile sizi büyüleyen, kusursuz hareketleri ve ahenk içindeki danslarıyla ile sizi şok eden, coşturan, dünyada yeri çok zor doldurulacak bir deha.. Micheal Jackson’dan bahsediyorum.

Dünyayı yöneten liderler, dünyaya ilham veren sanatçılar, dünyaya ilham veren iş adamları bunu nasıl başarıyorlar?

Robin Sharma şöyle diyor: Dünyada başarılı gördüğünüz, imrendiğiniz veya ben de yaparım ne olacak dediğiniz dehalar aynı işi başarmak için minimum 10,000 saat o konuda sürekli çalışıyor, pratik yapıyor, bıkmadan usanmadan daha iyiye, mükemmele gitmenin yolunu arıyorlar. Micheal gibi dans etmek için, bir insanın kaç saat çalışması lazım sizce?

Bu yazıyı Michael Jackson videosunu seyrederek yazdım. İnsanın temelde yaptığı işe, kendisine ve en önemlisi kendisini mükemmele adaması, sonuçta kontrol edilemez bir güce sahip olmanızı sağlıyor. Bu kişiler sadece bize ilham vermekle kalmıyor, bizlerden aldıkları ilham ile hep daha iyi, daha mükemmeli hedefliyorlar.

Nasıl mı başarıyorlar? Hayal edemediğimiz kadar çalışarak.. Geçen hafta Roger Federer’in Wimbeldon tenis finalini seyrettim. 4.5 saat aynı tempoyla tenis oynayabilirmisiniz? 4 saatten sonra saatte 100 milin üzerinde servis atabilirmisiniz? Bu nasıl mümkün oluyor?

Hayatta öğrendiğim en önemli ders şuydu? Yeteneğiniz ve isteğiniz varsa, mükemmel olabilirsiniz. Yeteneğiniz yoksa, çok çalışarak ancak başarılı olabilirsiniz. İnsanın keşfetmesi gereken neye yeteneği olduğu, neyi 24 saat bıkmadan, usanmadan, hatta para kazanmadan bile yapabileceğine karar vermesidir. Hayatın anlamı, içimizdeki güç zaten bu demek.

Micheal Jackson’ın 1995 yılındaki MTV Ödül Töreni galasındaki 15 dakikalık inanılmaz performansını seyredince, iyi ve mükemmellin farkını görüyorsunuz.. Mükemmele ulaşmak zihinsel, duygusal, ruhsal ve fiziksel uyum ve dengeye bağlı.

Dünyada tüm başarılı insanların hayatlarını inceledim, videolarını seyrettim , kitaplarını okudum. Hepsi aynı şeyi söylüyor.. "Başarı ufak, fakat kararlı adımlarla , bazen büyük , bazen ufak başarısızlıklarla geliyor. Tüm engeller ve zorluklar bizim gelişmemizi sağlıyor." Ancak bir şartla; hedefimizden ve hayallerimizden ne olursa olsun vazgeçmeyerek. Mükemmeliğe ne olursa olsun, asla ve asla vazgeçmeyerek ulaşıyoruz.

Küçükken dans etmeyi çok severdim, Çarşamba öğlenleri okuldan çıktıktan sonra dansa giderdik. Bir keresinde Ingiltere’de bir yaz okulundayken dans yarışmasına katılmıştım. Miami’de okurken tüm Cuma ve Cumartesi sabahlara kadar dans ederdim. Dans etmek ruhunuzu serbest bırakmaktır, kendinizi serbest bırakmaktır, içinizi dışa vurmaktır.

Dans konusunda çevremde herkes benim Micheal’a ne kadar özendiğimi bilir. Beyaz çorap giymeyi ilk ondan öğrendim ( Amerika’da ilk işe girdiğimde bana beyaz çorap ile geleceksem, bir daha işe gelmemi söylediklerinde çok şaşırmıştım !) Micheal danslarını oldukça iyi taklit eder, o moonwalk ‘u yapmaktan çok keyif alırdım. Özelikle akşam discoya giydiğim pantonlonları kısa kestirirdim. Amacım beyaz çorabımın gözükmesiydi! Dans ederken bazen pantalonumu onun gibi çeker, ayaklarımı da ona benzeterek parmaklarımın ucunda durmaya çalışırdım. Ayaklarımı kaldırabildiğim kadar yukarı çekip uzatma hareketi ise en sevdiğim figürdü.

Gazetede Micheal’in 50 yaşında öldüğünü duyduğumda çok üzüldüm. Biliyordum ki, bir Micheal Jackson daha gelmeyecekti. Çocuklarımın böyle bir star ile tanışma şansı olmayacaktı. Zaten yeni gençlik dans etmiyor, sallanıyor ! Dans etmenin keyfini hiç bir zaman bizim gibi tadamayacaklar..

Yeni jenerasyon çok farklı. Dünyaya, başarıya, detaylara , fedakarlığa, çok çalışmaya hayallerin arkasından gitmeye çok farklı bakıyorlar. Bugün biz halen ülkemizde Ajda’yı keyifle ve bıkmadan dinliyorsak, bunun bir nedeni var..

Şimdi sizleri bu Micheal Jackson’un bana ilham veren video’su ile başbaşa bırakıyorum:
http://tr.sevenload.com/videolar/Wq8bnej-Michael-Jackson-MTV-Music-Video-Awards-1995
Facebook’a üyeyseniz uzun versiyonu için http://www.facebook.com/home.php#/taner.ozdes?ref=mf)

Bu video’yu benle paylaşan Murat Özer’in Facebookta yayınladığı içten sözleriyle yazımı bitirmek isterim : “ Gençlik iksirimizi, ilacımızı kaybetmenin üzüntüsü içindeyim” .. Bahsettiğim ilham veren liderlik bu.

Ben de “İyi ki hayatımda varsın Michael diyorum. Seni her seyrettiğimde tüylerim diken diken oluyor, içimden dans etmek geliyor, duygularım coşuyor. Ruhum, bedenim coşuyor.”

Sevgilerimle,
Taner Özdeş