Sohbet Etme Sanatı!

Yeni insanlarla tanışmak konusunda ne kadar isteklisiniz veya meraklısınız? 18 yaşımdan beri bir çok iş yaptım. Dünyanın her yerinde kısa sürelerde yeni insanlarla tanıştım. Satış mesleğinde bu kadar yıl çalışabilmemin tek sırrı insanlarla çok hızlı ve kolay ilişki kurabilme yeteneğimdir.

Yeni bir insanı aramak, randevu almak, sekreteri aşmak, karşınıza çıkan yabancı kişinin ilgisini çekmek, size zaman ayırması için istek uyandırmak, sizinle iş yapma konusunda güven uyandırmak. Sonrasında iş yapma konusunda ikna etmek ve uzun vadede de dost olarak kalarak daha çok iş yapmak. Bu anlattığım basit bir satış süreci. Çoğu insan için bu süreç bir kabus. Bunları yapabilmek için hangi yeteneklere sahip olmalıyız, hangi bilgi ve tecrübeye ihtiyaç duyarız, en önemlisi kendimizi nasıl geliştirebiliriz?

Ufak yaşlardan beri, yeni insanlarla tanışmak, yeni ve yabancı topluluklar içinde var olabilmek, onlarla sohbet edebilmek, yeni tanıştığım insanların ilgisini çekebilmek konularında diğer insanlardan farklı olduğumu fark ettim. İnsanlar yeni tanıştıkları kişilerle ilk aşamada temkinli, çekingen davranıyorlar. Sonrasında ise yavaş yavaş sohbet ediyorlar. İnsan temelde güvensiz bir varlıktır. Beynimiz temelde bizi korumak için programlanmıştır. Her yeni, her bilinmeyen , her farklı hareket, davranış, tepki, bilinçaltımızda kendimizi koruma güdülerini devreye sokar. Karşımızdaki kişilere hemen güvenmeyiz, onlara açılmayız, özel konularda konuşabilmemiz için uzun süreli beraberliklere ihtiyaç duyarız. Diğer yandan insanı hayvandan ayıran en önemli özelliği düşünebilmesi ve duygu/dürtülerini kontrol edebilmesidir.

Kendi açımdan, hayat felsefem; insanlar temelde iyidir, güvenilir, iyi niyetlidir. O nedenle onlara yaklaşmak, sohbet başlatmak, kısa süre içinde özel şeylerimi paylaşmak konusunda oldukça cesur olduğumu düşünüyorum.

Bu sabah yıllık check-up muayanesi için Memorial Hastanesi’nin yolunu tuttum. Memorial Hastanesi’nde check-up olmak müthiş bir keyiftir. Her sene bu hastanenin kendini yenilemesi, mükemmel bir kadroya sahip olması, insanda bu kadar stresli bir deneyimi keyif haline getiriyor. Kapıdan içeri girdim, sabahın erken saati olmasına rağmen beni 3 tane güleryüzlü asistan karşıladı. Bana programımı anlattıktan sonra beni bir doktordan bir doktora götürdüler. Doktorlar ve akademisyenler temelde ciddi olurlar.

Davranışlarımızı belirleyen düşüncelerimizdir. Önyargı ile hareket ederseniz doktorlarla diyalog kuramazsanız. Ben bu düşünce yerine kafamdan karşımdaki kişinin sadece bir insan olduğunu düşünürüm. Ben kendisine nasıl davranırsam, o da bana o şekilde karşılık verecektir. Ne kadar güleryüzlü olursam, kendilerine candan bir şekilde “günaydın”, “merhaba” veya “ iyi günler” dersem onlar da bana bu şekilde davranacaklardır. Ben ne kadar rahat olursam , ne kadar samimi ve içten davranırsam, onlar da bana aynı şekilde karşılık vereceklerdir. Ben de aynen bu düşünce ile hareket ettim. Tanıştığım doktorlarla kısa sürede samimiyet kurma dışında, arkadaş gibi sohbet ediyor, endişelerimi paylaşarak kısa zamanda sohbet başlatıyordum. Bu davranış şeklim onların da bana karşı sempati duymak dışında güven duymalarını da sağlıyordu. Mesleklerine karşı duyduğum saygı, enerji olarak karşımdaki doktorlara geçerek, bana karşı olumlu davranmalarını sağlıyordu.

Efor testi için koşu bandına çıktım. Bir hemşire ve bir doktor ile hem konuşuyor, hemde şakalışıyordum. Bir çok konuda sohbet ederek 15 dakika nasıl geçti anlamadım. Benden sonra başka bir hasta yanımdaki koşu bandına geçti. Onu izledim. Soru sorulmadığı zaman konuşmuyor. Çevresindeki insanları tanımak, konuşmak yerine kendi dünyasında sadece yürüyordu. Bu benim için oldukça farklı bir davranış şeklidir. İnsanları yok farz etmek. Onlarla ilgilenmemek, sohbet etmemek benim kesinlikle yapmayacağım bir iletişim ve ilişki kurma biçimidir.

Dale Carniege’in “ Dost kazanma ve insanları etkileme sanatı” kitabında. Yetişkinlerin ilgelendikleri ilk konunun sağlık, ikinci konunun ise insanlar olduğu ortaya çıktı. İnsanları nasıl anlayıp, onlarla nasıl geçineceklerini, insanların kendilerinden hoşlanmalarını nasıl sağlayacaklarını, diğerlerinin de kendileri gibi düşünmelerinin nasıl sağlanabileceğini merak ediyorlardı. John D. Rockerfeller “İnsanlarla ilişki kurma yeteneği, şeker ya da kahve gibi satın alabilir bir şeydir. Ve bu yeteneğe her şeyden daha fazla bir bedel öderim” diyerek insanlarla doğru ilişki kurmanın ne kadar önemli olduğunu anlatmaya çalışıyordu.

İnsanlarla hızla ilişki kurabilmenin ve etkilemenin formülleri nelerdir? Yeni tanıştığınız bir insanla hızlı bir şekilde nasıl samimiyet geliştirebilirsiniz?

Bu konuda kendimden örnekler vereceğim .

Öncelikle enerji seviyenizi artırın. Karşınızdaki kişinin sizin için çok önemli olduğunu ve o an için o kişiden daha önemli bir şey olmadığını hissettirin ( samimi ve içten olun... kendiniz olun)

Pozitif olun. Olumlu dil kullanın. Sözcüklerinizde bu yönde olsun.

Beden dilinizi karşınızdaki kişininkine uyum sağlayacak şekilde olsun, gerekirse kopya edin.

Karşınızdaki kişinin ilgisini çekecek, onun sevdiği, konuşmaktan keyif aldığı veya güçlü olduğu bir konu (örnek ortak hobi) seçin. Sohbet sırasında hep onun yönünden olaylara bakın ve onu memnun etmeye çalışın (zarif ve düşünceli olun) . Mümkün olduğu kadar onun konuşmasını ve rahatlamasını sağlayın.

Coşkulu ve renkli bir kişilik profili seçin. Ben “doğallığın” en hızlı iletişim şekli olduğunu düşünürüm. Gülebiliyorsaız gülün, kendinizi serbest bırakın.

Karşınızdaki kişiye karşı önyargılarınızı devre dışı bırakın. Kişisel kusurları, kıyafetleri, makyajı, zevksiz giyim şeklini görmemeye çalışın. Kişiyi o kişi olduğu için değer verin ve istekli bir şekilde sohbet edin. Tanımak için soru sorun. Merak edin. Tanımaya çalışın.

Karşınızdaki kişiyi yargılamayın. Eleştirmeyin. Küçümsemeyin.

Kafanızdan herhangi bir menfaat yerine karşınızdaki kişiye güvenilir bir kişi olduğunuzu gösterin. Bunun içinde karşınızdaki kişiyi içten dinleyin.

Göz teması kurun, kafanızla onaylayın, öne eğilin “öyle mi” “gerçekten” “süper” “mükemmel” “ ne kadar ilginç” şeklinde sözlerle konuya ve kişiye ilginizi belli edin

Kendinizi tanıtmak dışında kartvizitinizi verin. Ayrılırken bilgilerinizi değiştirin. Güzel sohbet için teşekkür edin. Tanıştığınıza ne kadar memnun olduğunuzu ve tekrar görüşmek istediğinizi söyleyin ( böyle düşünüyorsanız gerçekten) . Nazikçe elini sıkarak yanından ayrılın.

Bugün hastanede check-up sırasında en az 10 doktor ile tanıştım. Hepsi ile sohbet ettim. Sorular sordum. Yakınlık gösterdim ve hepsi ile karşılıklı gülümsedim. Bol bol teşekkür ettim. Hepsiyle içten ve samimi el sıkıştım. Bunlar benim iletişimimi kolay hale getirdi. Hızla karşımdaki kişilerde etki yaratmamı sağladı.
İşin en güzel yanı harika bir gün geçirdim. Mutlu oldum.

İletişim içinde “güzel konuşma yeteneği” de karşınızdaki kişinin ilgisini çekmeniz için önemlidir. Özgüven, özsaygı, özimaj - bunlara sahip olmanız karşınızdaki kişiye daha rahat yaklaşmanız, sohbet başlatabilmeniz, karşınızdaki kişiye soru sormanız, diyalog kurabilmeniz konusunda sizi cesaretlendirir.

Konuşmayı bilmek, iş hayatında başarıya giden en kestirme yoldur. İnsanın ilgi çekmesini, diğer insanlar arasında başını dik tutmasını sağlar. Diğer insanlara kendini dinletip kabul ettirebilen kişi, amaçladığı şeyin yarısını başarmış demektir.

Dale Carniege'in şu etkileyici ve ders niteleğindeki sözüyle yazımı bitirmek isterim : "Yaşamda en büyük güçlüklerle karşılaşan ve çevresine en büyük zararı veren insan, başkalarıyla ilgilenmeyen insandır. Ve bütün başarısız insanlar bunların arasından çıkmaktadır."

Sevgilerimle
Taner Özdeş

Comments powered by CComment

Bize Ulaşın

Halim Meriç İş Merkezi Cemal Sururi Cd. No:25/18 Şişli İstanbul

  • dummy0532 255 97 82

E-Bülten

E-posta adresinizi girin, size daha fazla bilgi gönderelim...

Ara