Dün akşam ( Jaycees) derneğimizin bir toplantısı için Ortaköy’deki Blackk gece klübüne gittim. Bu toplantı bir çok şubenin ortak katılımı ile yapılıyordu. Tanımadığım bir çok insanla tanışma imkanım olacaktı.

İnsanlar bu tür ortamlara girince 3 şekilde davranırlar ;Birinci grup direkt tanıdığı kişilerin yanına gitmeyi tercih eder. Bu gruba giren kişiler seçici sosyaldir. Yeni insanlarla tanışmak gibi bir hedefleri olmaz. Daha önce tanıdıkları kişilerle sohbet etmeyi tercih ederler. İkinci gruptaki kişilerin tanıdığı kişi adedi ya çoktur ya da azdır. Bu kişiler davetin başında bir masaya oturarak insanların kendilerine gelmelerini beklerler veya aynı masadaki kişilerle sohbet etmeyi tercih ederler. Ben sanırım üçüncü kategoriye giriyorum. Amacım tanıdığım kişilerle selamlaşmak, hatırlarını sormak ( kendimi hatırlatmak), ama en önemlisi bir çok yeni insanla tanışmaktır..

İnsanların bu tür davetlere katıldığında en büyük korkuları tanıştıkları kişilerle ne konuşacakları konusunda kararsız kalmaları veya konuşamamaları. O nedenle ayaküstü sohbet edebilme yeteneği iş dünyasında en önemli yeteneklerden biridir. Sohbet edebilmek bir beceridir ve öğrenilebilir. Bunun için karşınızdaki kişinin karakterini anlayıp ona göre davranmanız, olayları onun bakış açısından görerek, karşınızdaki kişinin ilgi alanlarını bulmanız ve onun sizinle konuşması için heveslendirmeniz gerekmektedir. Kariyerinde tepeye giden kişilerde diğer kişilere göre herkes ile kısa zamanda diyalog başlatabilme yetenekleri en önemli beceriler arasında yer almaktadır.

Bu tür davetlerde (haftaiçi) ben iki ile ikibuçuk saat zaman geçiririm. İş çıkışı olması sebebiyle öncelikle açlığımı bastırmak için ya öncesinde veya davetin başında birşeyler ısmarlarım. Aç olursanız dikkatinizi karşınızdaki kişiye veremezseniz. Çok yemek de iyi değildir. Açlığınızı bastıracak kadar atıştırmak en doğrusudur. İçki olarak şarap veya bira en doğru içkilerdir. Amaç sizi hafif rahatlatacak kadar içmek ama kesinlikle kontrolü kaybetmemektir. Sonrasında hızlıca etrafa kimler var diye bakarım. Ondan sonra tanıdığım insanlarla hızlıca selamlaşırım veya kısa ayaküstü sohbetler yaparım. Burada önemli olan karşınızdaki kişi ile çok uzun sohbet etmemek, ama kaba da olmamaktır. Kişi ile sohbet ettikten sonra kibar bir ses tonunda şuları söylemenizde fayda var “ Ben biraz dolaşayım, sonra görüşürüz” veya “ Sana da bir içki alayım mı, eğer “evet” derse içkisini alıp tekrar dönüp kısa da olsa konuşup yanından ayrılırsınız. “hayır teşekkür ederim” derse, “ o zaman sonra görüşürüz” dersiniz.

En zor olanı sohbet eden iki veya daha çok insanların arasına girebilmektir. Burada doğru zamanı yakalamanız lazım. Bu tür durumlarda ben dokunarak konuşmayı tercih ederim. Bu kişide olumlu bir elektrik yaratacaktır. Davetdeki kişi adedine göre bazen öpüşerek, bazende sadece el sıkışarak insanlarla selamlaşabilirsiniz. Önemli olan insanları selamlarken takınacağınız surat ifadenizdir. Suratınızda büyük bir gülümseme, gözlerinizde o kişiyi gördüğünüzden dolayı duyduğunuz memnuniyet ve coşkulu bir el sıkışma. İnsanlar arasında hızlıca hareket ederek, mümkün olan en kısa zamanda tandığınız herkesle selamlaşmanız sosyal olarak varlığınızı sürdürmeniz için çok önemlidir. Herkesin sizi görmesini sağlayın. Burada en zor olanı ve bende bu konuda sürekli sıkıntı yaşayan biri olarak isimleri hatırlamak (bazende yüzleri) .

İnsanlara isimleriyle hitap etmek kadar karşınızdaki kişiyi memnun ve onere eden bir davranış yoktur. Geçmişte insanların isimlerini yanlış hatırladığım için almış olduğum tepkileri düşünerek bu konuda hata yapamamaya çalışırım.

Ne tür taktikler kullanabilirsiniz:
Karşınızdaki kişinin kartvizitini istersiniz veya başka bir insanın ona ismiyle hitap ederken hatırlayabilirsiniz. Bunların hiçbirini yapamıyorsanız, kişiden özür dileyerek ismini hatırlatmasını söylersiniz ( bu çok akıllıca bir davranış olmayabilir) . Ben bunun yerine kişiden özür dileyerek içki veya lavaboya gitmek için izin ister, o sırada bir şekilde ismini başkası kanalı ile öğrenmeye çalışırım. Bu konuda insanlara ilgi göstererek, isimlerini tekrarlayarak veya bir şey ile bağlantı kurarak tekrarlamanızı tavsiye ederim. İsimleri hatırlamak en büyük gücünüz veya zaafınız olabilir.

En zor kısmı her insanla ayaküstü ne konuşmamız konusunda karar verebilmektir. Bu benim doğal alarak uzmanlık alanım. Her durumda, her insanla, her seviyede insanla hızlıca uyum sağlar ve sohbet başlatırım. Ne mi konuşurum? O kişinin ilgisini çekecek bir konu bulmaya özen gösteririm. Bu konular - politik, spor veya ekonomi - insanları kutuplara ayıracak konular olmamalıdır.

Konuşmamın başında “ Nasıl gidiyor, nasıl işler, nerelerdeydin, işini değiştirdiğini öğrendim, evlenmişsin, geçen gün seni TV’de veya gazetede gördüm” şeklinde olabilir. Bunun dışında insanlara kesinlikle negatif görüş belirtmeyin. “ Görmeyeli bir hayli kilo almışsın, sen gözlük takmaya mı başladın, saçlarında bir hayli beyazlamış, yorgun veya mutsuz gözüküyorsun, işinden ayrılmışsın, boşanmışsın , sevgilinden ayrılmışsın”. Bunlardan konuyu açmak sadece sizin karşınızdaki kişi tarafından sevimsiz, olumsuz, ukala, kendini beğenmiş şeklinde düşünmesini sağlar. Bunun yerine kişi hakkında olumlu ne söyleyebiliyorsanız onu söyleyin. Övün, iyi şeyler söyleyin. Ama beden diliniz, ses tonunuz bu konuda samimi olduğunuzu desteklesin. Sahte söylenmiş hiç bir övgünün bir anlamı yoktur, bir şey söylemeyin daha iyi. Sonrasında karşınızdaki kişinin ilgisini çekecek güncel, ilginç, heyecanlı, eğlenceli ortak bir konu bulun ve bu konuda keyifli bir sohbet başlatın. Bu konuşmalarda süreyi çok uzatmayın. Sürenin uzaması enerjiyi düşüreceği gibi bütün geceyi o kişinin yanında bitirebilirsiniz. Önemli olan o kişi üzerinde olumlu bir etki bırakıp, yanından kibarca ayrılmanız.

Önemli olan mümkün olduğu kadar yeni insanlarla tanışmanızdır. Yeni insanlarla tanışma konusunda iki şey yapabilirsiniz. Kendinizi sıcak bir şekilde tanıtıp o kişi ile tanışabilir veya bir arkadaşınız vasıtasıyla tanışabilirsiniz. Bunu yaparken ortak arkadaşınızı mümkün olduğu kadar övün ve iyi yanlarını söyleyin. Kesinlikle eleştirmeyin. Olumlu, pozitif, enerjik ve coşkulu olmanız yeni tanıştığınız insanlar üzerinde olumlu etki bırakacaktır. Etkili olmak için coşkulu el sıkışın, göz temasında bulunun, fırsat bulursanız karşınızdaki kişi hakkında iltifat edin veya hakkında bir çok övgü duyduğunuzu söyleyin.

Bugün akşamüstü Hillside’da masajda sıramı beklerken ünlü bir iş kadını ile yanyana oturuyorduk. Kendisi ile daha önce de birkaç kere sohbet etme şansım olmuştu. Ama tanışıklığımız biraz göz aşinalığı diyebiliriz. Öncelikle havadan sudan konuştuktan sonra kendisini geçen gün izlediğim konferanstaki performansından dolayı kendisini tebrik ettim. Daha sonrasında sadece bu konuyu konuşarak geçirdik. Doğal olarak aramızdaki bağ daha da güçlendi.

“Büyük insan olma veya önemli insan olma tutkusu” Freud’a göre insanın en önemli iki dürtüden birisidir. Bu dürtü neredeyse beslenme ve uyku kadar güçlü. Lincoln bir mektubuna, “ herkes komplimandan hoşlanır” diyerek başlamıştı. William James, “İnsan doğasının temel unsuru beğenilme tutkusudur” diyordu. Kalpten gelen bu açlığı giderebilen kişi insanları avuçların içine alabilir ve o öldüğünde ölü gömücü bile üzülür..

Birini övmek ile yağ çekmek arasındaki fark nedir? Çok basit : birincisi içten, ikincisi yapmacıktır.

Yeni insanlarla tanıştığınızda kendinizden kısa fakat etkili bir şekilde bahsedin. İlgi uyandırın. Kartvizit vermeniz de olumlu etki yaratacaktır. Sonrasında karşınızdaki kişinin kendisini anlatmasına izin verin. Konuşma esnasında karşınızdaki kişinin ilgisini çeken bir konu bulursanız sadece bu konuda konuşun. Karşınızdaki kişide heves uyandırmaya çalışın. Amerikanın bir zamanların çelik kralı Andrew Carniege şöyle diyor “ insanları etkilemenin tek yolunun onların istekleri doğrultusunda konuşmak olduğunu çok genç yaşlarda öğrenmiştim.”

Amerikan iş dünyasında yılda bir milyon doların üstünde ücret alan ilk kişilerden biri de Charles Schwab’tı. Charles Schwab bu paranın kendisine insan yönetimi konusundaki yeteneği nedeniyle ödendiğini söyledi. Bunu nasıl başardığı sorulduğunda “ Sahip olduğum en değerli niteliğin, insanlarda çalışma isteği uyandırabilme ve onların coşkuyla çalışmalarını sağlama yeteneği olduğunu biliyorum ve bunu onları yüreklendirmek, takdir etmek için kullanıyorum.”

Karşınızdaki kişi ile hızlı bir şekilde samimiyet mi kurmak istiyorsunuz, bunun tek bir yolu vardır . Özel bilginizi ve kendiniz hakkında belli özel konulardan bahsetmek veya konuşmak. Bu konuda ne kadar açık olursanız karşınızdaki kişi de o kadar size açılacaktır. Bu da samimiyetin ve aranızdaki bağın kurulmasını hızlandıracaktır. Karşınızdaki kişi ile ortak ilgi, hobi, endişelerinizi paylaşmadan sizinle bu bilgileri paylaşmayacaktır.

Daha önceki yazılarımda topluluk içinde bazı kişilerin karizmaları sebebiyle ışıldadıklarını ve bu kişilerin diğer insanları mıknatıs gibi çektiklerini söylemiştim. Bu insanların tek farkı kendileri gibi olabilme (doğal) cesaretini gösterebilmeleriydi.

Yeni bir insanla tanıştığınızda sizin hakkınızda 10 sn içinde sizden hoşlanıp hoşlanmadığı hakkında bilinçaltı karar verir. Bu konuda kararı çoğu zaman sözsüz iletişime göre veririz.
O nedenle yeni tanıştığınız kişilerle sözsüz iletişim konusunda şunları yapabilirsiniz:
- Sıcak bir şekilde içten gülümseyin.Bu sizin iletişime açık olduğunuzu gösterir.
- Göz kontağı kurun
- Elleriniz ve kollarınız açık olsun.
- Dinlerken kafanızı sallayın ve öne doğru hafifçe eğilin
- İnsanlara dokunarak temas edin .. Hafifçe el bileği ve dirseği arasındaki alana dokunun. El sıkışırken coşkulu el sıkışın.

Karşınızdaki kişiyi bölmeden ilgili, samimi, beden dilinizi doğru kullanarak dinleyin. İnsanın en önemli ihtiyaçlarından biri değerli olmaktır. Birisiyle ilgilendiğizi ve onun değerli olduğunu göstermenin en iyi yolu samimi bir şekilde aktif dinlemektir.

İnsanlarla iletişimde başarılı olmak istiyorsanız bu konuda kendinizi geliştirmelisiniz. İnsanlarla geçinmek, hızlı bir şekilde bağ kurabilmek öğrenebilir bir yetenektir. Bu konuda öğrenmeye açık olmanız, yeni insanlarla tanışmak için fırsat kollamanız, her tanıştığınız insanda size karşı istek uyandırma konusunda yukarıda bahsetmiş olduğum teknikleri – doğal-içten- samimi bir şekilde uygulamanız , sizi hem sosyal, hem de iş hayatınızda tepeye gitme konusunda önünüzü açacaktır. Dale Carniege “ Dost Kazanma ve İnsanları Etkileme Sanatı” bu konuda okuyabileceğiniz en iyi kitaplardan biridir.

Sevgilerimle,

Taner Özdeş